Arama

                                                

Değerlerini Kaybeden Bir Toplum

Değerlerini Kaybeden Bir Toplum

09/03/2024 08:37 | Son Güncelleme : 12/05/2024 15:27 | Okunma Sayısı : 363 | Soner Atabek


Değerlerini Kaybeden Bir Toplum

Değerlerini Kaybeden Bir Toplum

Açık denizdeki bir tekne yol alabilmek için en azından bir pusulaya ihtiyaç duyar. Teknenin kuzeyini, güneyini, doğusunu batısını bilmesi gerekir.

Eğer pusula yoksa yıldızlara bakarak yön belirlemeye çalışılır.

İnsanlar da aynen okyanustaki tekneler gibidir. Hayatta neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmek için bir pusulaya ihtiyaçları vardır. Bu pusulanın gösterdiği değerlere tavsiye noktaları diyoruz. Hayatta tavsiye noktaları olmayan insan, uçuruma düşer.

Biz tavsiye, kaynak noktaları güçlü bir toplumduk eskiden. Doğruyu yanlıştan, değerliyi değersizden, haklıyı haksızdan ayırmamıza yarayankaynaklar vardı elimizde.

Ne yazık ki bu kaynakları sürekli kaybediyoruz.

Her gün televizyon ekranlarından ülkemizin ne kadar çok soyulduğu konuşulur. Şu holding şu kadar milyar dolar soymuş, şu siyasetçi milyon dolarlık rüşvet almış. Bu müessese bu kadar hortumlamış.

Aslında tahribat bu rakamlardan çok daha büyük. Çünkü bu insanlar ülkemizi soymakla kalmayıp  değer yargılarımızı yok ettiler, ahlakı çürüttüler, yanlışı doğru yerine geçirdiler. Yolsuzluklarını din kasvesi altına sakladılar. İnsanları dinlerinden, değerlerinden, soğuttular.

Özündeki değerlerinden kopmuş, şekilcilikle milleti kandıran, içi boş bir radikallik ve marjinallik peşinde koşan, kendini içinde yaşadığı toplumdan ayrı ve üstün hisseden kişilerin peşinden koşan bu halk tüm değerlerini kaybetmiştir.

Ekonomi bile bir mucizeyle kurtulabilir ama bir halkın kaybolan değerlerinin yerine konması için yüzyıllar gerekir.

Bizim aydın dediğimiz kesim bile, militanlık yapıyor. Halkı ayrıştırma, kutuplaştırma, kavga ettirme eğilimi hep ‘’şucu ya da bucu’’ olma ihtiyacı hissetmelerinden dolayı yapıyorlar. Şucu olursalar şu mevkiye atanırlar, bucu olursalar şu televizyona sürekli çıkarlar düşüncesiyle hep militanlık yapıyorlar.

Bizim aydınların formülü, bir kişiye ve onun çevresindekilere bağlanmak, onu körü körüne savunmak ve o grupta yer almaktır.

Zaman içinde, bağlanılan kişi ve ideoloji değişebilir. Hatta tam tersi fikirleri temsil eden kutuplara da geçilebilir. Bu aşırı değişiklik durumunda değişmeyen tek şey bağlanma ihtiyacıdır. Şahıslar çevresinde oluşan gruplardan birine katılma arzusudur.

Oysa bir aydını ‘’şucu ya da bucu’’ değil, akılcı olmak erdemli kılar.

Aydın bunu yapmıyorsa, halk ne yapsın? Ön teker nereye gidiyorsa arka teker de peşinden gider değil mi?

Eğitimci Yazar

Soner Atabek

Etiketler : Yazar KöşeYazarı Soneratabek KöşeYazısı
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Artvinliler Piknik ve Kültür-Sanat Etkinliğinde Buluşuyor!

Artvinliler Piknik ve Kültür-Sanat Etkinliğinde Buluşuyor!

Artvinliler Piknik ve Kültür-Sanat Etkinliğinde Buluşuyor! İstanbul Artvin Dernekleri Federasyonu Başkanı Sinan Temiz'in açıklaması

19 saat önce
ÇAYKUR Yaş Çay Fiyatında Tartışmalar: Uzmanlardan Tepkiler

ÇAYKUR Yaş Çay Fiyatında Tartışmalar: Uzmanlardan Tepkiler

ÇAYKUR Yaş Çay Fiyatında Tartışmalar: Uzmanlardan Tepkiler

20 saat önce
Dünya Artvinliler Derneği'nden Anneler Günü Mesajı

Dünya Artvinliler Derneği'nden Anneler Günü Mesajı

Dünya Artvinliler Derneği'nden Anneler Günü Mesajı: Sevginin ve Fedakarlığın Simgesi Annelere Saygılarımızla

23 saat önce