Neden Öldürüyoruz?

 Neden öldürüyoruz? Din, Siyaset ve İnsanoğlunun Vahşeti

Yüzlerce yıldır din kavramının öldürdüğü insan sayısı, belki de ruhunu kurtardığı insan sayısından daha fazladır. Acaba burada dini mi sorgulamak gerek yoksa, onu idrak konusunda sıkıntılı olan insanı mı?

Bir de siyasilerin öldürdüğü insan sayısı var. Hayatlarını, umutlarını çaldığı, geleceğe bakamaz hale getirdiği insanlar... Bu siyasiler cennete mi gidecek cehenneme mi?

Öbür dünyada kimin cennete gideceği tartışması, birilerini bu dünyadan alelacele yollama tutkusuna dönüşmüş. Bir çok savaş, işgal, enginizasyonlar, cihatlar, programlar hep bu yüzden yapılmış. Ve güzel ahlak, hoşgörü öneren dinler yüzünden oluk oluk akmış insan kanı. Her din kendince en iyi anlamış kendine emredileni; ama sonuç ortada insanoğlu kan dökmek için yaratılmış gibi aslında...

Bana oy verin ülke nasıl yönetiliyor görün, ekonomi benden sorulur, diyen ama bunların tam tersini yapan siyasetçilerin öldürdükleri ne olacak. Çöpten ekmek toplayan, kirasını ödeyemeyen insanların ahı ne olacak? Hak, hukuk, adalet diye nutuk atanlar en büyük adaletsizliği yaparken bir günahı yok mu? Camilerde seçim propagandası yapan, ya da Atatürk’ün arkasına sığınıp, Atatürkçüymüş gibi yapıp en büyük düşmanlığı atasına yapanlar? Tarikatlarda çocuklara tecavüz edilirken bir kereden bir şey olmaz diyenlerin hiç mi suçu yok? Bunların öldürdüğü dini değerleri nasıl ikame edeceğiz?

Milliyetçi geçinen ama asla kendisi milliyetçi olmayan kişiler  en iyi milliyetçiyi Ankara’nın göbeğinde kurşunlatıp öldürterek cennete mi gidecek, cehenneme mi?

Öldürdünüz; insanların hem canını hem hayallerini hem de umutlarını.

Öldürenlere dönüp deseniz ki : ‘’Acelen ne birader? Biraz bekle, zaten hepsi ölecek. Senin inandığına inanmadıkları için de hepsi cehennemi boylayacak. Eğer buna inancın tamsa insanları beş on yıl önce cehenneme göndermek için nedir bu telaş? ‘’

Yahudilerle Filistinliler birbirini öldürüp duruyor. Oysa iki kavim akraba. Biri ‘’selam’’ diyor, öteki ‘’şalom!’’

12 eylül döneminde insanları sağcı-solcu diye birbirini öldürtenlerin bunlardan nefarkı var. Ya da aydınları Sivas oteline doldurup yakanların? Yazarlarını taşla vurarak öldürenlerin? Suçsuz yere hapse atanların. Somada ölenlerin, İliç’te göçük altında kalanların, ormanları yakıp, onca masum hayvanın canına kastedenlerin, sonra da o yanan yerlere otel yapanların hiç mi suçu yok?

Size oy vermek ibadet gibidir. zaten size oy vermediği için cehennemi boylayacak. Uzaya dörtşeritli yol yaptık desek inanacak kitlemiz var diye övünenler, ya inanmayanlar?

En büyük Atatürkçü bizim parti, bize oy vermek Atatürk’e saygıdır diyenlerin nutuktan bir satır bile okumadığına inanmayanlar.

Bize oy verirseniz en büyük milliyetçi olursunuz diyenlerin asker kaçağı olduğu için buna inanmayanlar cennete mi gidecek, cehenneme mi? Muhtemelen size inanmadığı için cehenneme gidecek. O zaman bu insanları neden öldürüyorsunuz?

Size oy vermediği için, size inanmadığı için zaten cehenneme gidecek.

O zaman aceleniz ne? Azrail’in görevini üstlenmenin sebebi ne?

Bunların hepsi insanın akıldan ve muhakeme gücünden yoksun bırakılmasından dolayı meydana geliyor. Dinin ilk emri "oku" oysa...

İnsanoğlunun beden hareketi olsun diye icat ettiği top oyunları yüzünden cinayet işlemek, senin partin, benim partim yüzünden birbirini bıçaklamak, sokakları ateşe vermek hangi dine sığar. Ya da ülkeye şefkat ve iyilik getirme iddiasında olan ve ve insanları günah işlemekten alıkoymaya çalışan din yüzünden katliam yapma saplantısı hangi vicdani anlayışın ürünüdür? İnsan kendi nefsini eğitemeyince karşıdaki insanların yanlış olduğu ve yok edilmesi gerektiği inancına kapılıyor akıl devreden çıkınca da bahsettiğimiz ayrılıklar gayrılıklar savaşlar meydana geliyor. Aslında sorun dinde değil; dini doğru  algılamak için aklını kullanmayan insanda...

Eğitimci Yazar

Soner Atabek