Türk Olmak!
Yazar Ersin Zengin Yazdı: Türk Olmak!
19/07/2025 12:07 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:33 | Ersin Zengin
Türk Olmak!
Geçmişimize baktıkça, bazen insan ister istemez şunu soruyor: Türk olmak ne demek? Bir etnik köken mi? Bir nüfus cüzdanı rengi mi? Yoksa bu toprakların çilesine ortak olmak mı?
Tarih 21 Temmuz 1905. Osmanlı’nın son dönemleri. Bir Ermeni çetesi, padişah II. Abdülhamid’e suikast girişiminde bulunuyor. Padişah kurtuluyor ama 26 vatandaşımız hayatını kaybediyor, 58 kişi yaralanıyor. Suikastı planlayanlar yakalanıyor ama ceza almıyorlar. Çünkü Osmanlı, Batı ülkeleriyle yaptığı anlaşmalar gereği kendi vatandaşı olmayanları yargılayamıyor. Ne acı değil mi? Memleketin canına kast eden adamları biz yargılayamıyoruz, çünkü yabancı pasaport taşıyorlar.
Aynı durum ekonomide de geçerliydi. Türk olmayanlardan vergi alınamıyordu. Ülkede ticaret yapan, para kazanan pek çok kişi Batılı ülke vatandaşlığına geçmişti. Hem vergi vermiyorlar hem de askerlik yapmıyorlardı. Ne güzel hayat!
Kürt ve Arap aşiretleri ise sırf isyan çıkmasın diye serbest bırakılıyordu. Onlardan da vergi yok, askerlik yok. Hele bir de Mısır vardı, para getiren yegâne yerdi. Onu da 1882’de İngilizler işgal etmişti.
Peki ya Türk? Türk hem vergi verirdi hem de askere giderdi. Cephede ölen Türk’tü, evinden buğdayı alınan, ahırından öküzü götürülen de… Ama “şeriatın kestiği parmak acımaz” derdi, devletine küsmezdi.
Çanakkale’ye bakın. Seyit Onbaşı Balıkesirliydi. Türküsü Kastamonu’dan. Erzurumlu Nene Hatun, Maraşlı Sütçü İmam, Antep’te Şahin Bey… Bunlar bu ülkenin sırtında yük taşıyan halk çocuklarıydı. Kurtuluş Savaşı’nı yapanlar Türk milletinin alın teriydi.
Ama gelin görün ki, o dönemlerde en fakir olan da yine Türk’tü. Ticaretle, sanayiyle uğraşanlar Türk’ü işine bile almazdı, ya öğrenir de bir gün kendi işini kurarsa diye.
İşte bu yüzden Cumhuriyet’in kurucuları dediler ki: “Bu memlekette eşit yaşamak istiyorsan, vergi vereceksin, askere gideceksin, kanun önünde herkesle eşit olacaksın.” Türk olmak işte bu demekti. Etnik bir tanım değil, sorumluluğa ortak olmak, sofraya oturduğun kadar hesaba da ortak olmaktı.
Bugün hâlâ bazıları çıkıp “Osmanlı’daki millet sistemine dönelim” diyor. Neden? Çünkü o sistemde yiyen başkasıydı, ödeyen Türk’tü. Kusura bakmayın, o devir geçti. Bu memlekette beraber yaşıyorsak, birlikte kazanır, birlikte öderiz.
Unutmayalım: Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Türk milleti bu sözü yaşayarak öğrendi. Ektiği tarlayı, başkasının biçtiğini de çok gördü. Bir daha aynı hataya düşmemek için iyi düşünmeli, nerede durduğunu bilmelidir.
Bu konu siyasetle, inançla ya da başka bir şeyle ilgili değil. Bu, insanın kendine duyduğu saygıyla ilgilidir. Bu topraklarda Türklüğünüzden vazgeçerseniz, eskiden olduğu gibi insan şerefi ile bağdaşmayacak duruma düşersiniz. Ve şerefini kaybeden için, kaybedecek başka şey kalmaz.
Bunlar da ilginizi çekebilir
"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!
Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.
3 saat önceMaya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir
Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.
8 saat önceArtvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!
Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."
9 saat önce

