Arama

                                                

YOL AYRIMI

YOL AYRIMI

31/10/2025 17:00 | Son Güncelleme : 02/11/2025 01:46 | Sümeyye Öztaş


YOL AYRIMI
ad image
ad image

 

YOL AYRIMI

İnsanın hayatı, birbirini takip eden yol ayrımlarıyla örülüdür. Her seçiş bir vazgeçiştir aslında; her karar, ardında gözü yaşlı bir ihtimali de bırakır. ‘’Bir ihtimal daha var.’’ düşüncesi yankılanır arada sırada. Seçilmeyen ihtimalin varlığı bir gölge gibi takip eder bizi. Oysa bazen seçtiklerimiz kadar, seçemediklerimiz de büyütür insanı. Çünkü insan, yalnızca yürüdüğü yollarda değil; hiç sapmadığı yollarda bile kendine varır.

Seçim yapmak, insanın en kadim yüklerinden biridir. Zordur; çünkü her ‘’evet’’in içinde binlerce ‘’hayır’’ sessizce boyun büker.

Bazı yollarda akıl ‘’işte burası’’ der, kalbin yönü ise başka tarafa bakar. Bazı yollar ise kalbi çağırır; ama akıl o yönü görünce susar. İşte tam burada başlar insanın iç savaşı. Akılla kalbin eş olamadığı yerde, büyük bir karmaşa yaşanır. Yol ayrımları aslında iki seçenek arasında değil; insanın iki yanının da taraf olduğu bir mecrada meydana gelir. Bu savaşta yenişmek mümkün değildir. Aklın tarafını seçsek kalbin; kalbin tarafını seçsek de aklın istediği yoldan mahrum kalmanın acısı sarar dört bir yanımızı. Büyük bir meydan muharebesine sahne olur içimiz. Sonra her iki yanımız da birbirini özler, diğer yanının ‘’keşke’’sine kapılır, başka ihtimallerin hayali pişmanlığına savrulur. Şair bu savaşı:

‘’En zor savaş kafanda bildiklerinle, kalbinde hissettiklerin arasındadır.’’ diyerek veciz bir şekilde özetler.

Her karar, aynı zamanda alamadığımız diğer kararların sızısını da taşır içinde. Söylediğimiz her ‘’evet’’ binlerce ‘’hayır’’ kararının içinden filizlenir. Ve bazen en doğru karar, o güne dek veremediğimiz o son karardır. O geç karar belki de onu alacak olgunluğa erişene kadar saklanmıştır içimizde. Çünkü hayat, yanlış yollardan dönmeyi de bir seçime bağlamıştır ve bazı yollar yanlış olduğunun fark edilip dönülmesi için vardır.

Yanlış bir yola girdiniz diyelim; o yolu sonuna kadar yürümek mi gerekir, yoksa dönmek mi? İşte yol ayrımı tam da burada başlar. Geri dönmek, çoğu zaman kayıp değil kazançtır. Tıpkı elinize aldığınız bir kitabı bitirmek zorunda olmadığınız gibi… Bazı kitaplar size sadece bir cümle, bir paragraf veya bir bölüm öğretmek için yazılmıştır. Bu da ne kitabın eksikliğidir ne de sizin…

Yol ayrımı, yalnızca bir seçim değil, aynı zamanda bir kabulleniştir. Seçmediklerimizi, kaybettiklerimizi, geride kalanları olduğu gibi bırakabilmektir. Bu seçimlerin artık hayat yolumuza çıkmayacak olması ve bunun kabullenilmesi bir pes ediş değil kabulleniştir. Aynı zamanda olgunlaşmanın da bir belirtisidir. Çünkü insan, direnmekten, olanı kurcalayıp, ‘’keşke’’lerle avunmaktan çok kabul yoluyla büyür. Ve olanı olduğu gibi kabul etme olgunluğuyla kendini bulur.

Bir şeyin bittiğini kabullenmek, aslında büyük bir cesaret ister. Çünkü insan zihni şu an yaşayamadığı hayatı, kuramadığı huzuru, bulamadığı dinginliği geçmişin karanlıklarındaki yol ayrımlarında arar. ‘’O gün başka bir karar verseydim her şey farklı olurdu.’’ der. Gitse geriye o yol ayrımlarının birinde başka bir seçim yapsa her şeyin çok başka ve çok mükemmel olacağını zanneder. Oysa bu sadece zandır ve bugün yaşadığı hayatın sorumluluğundan kaçmak için beyhude bir çabadır. O kararı farklı verseydin, belki başka bir hikâyede yine ‘’keşke’’ diyecektin.  Yaşamayı umduğun hayat hikâyesi de bir gün yine yaşayamadığın bir hayat hikâyesinin cazibesini senin önüne sürecekti. Ve bu sonsuz bir döngüden ibarettir.

Hayat bir defalık yaşanır; ancak ileriye doğru yaşanıp geriye doğru anlaşılır; bu yüzden önümüze bakılmalıdır. Çünkü sürekli geriye bakarsanız yanınızda ve dahi önünüzde olan güzellikleri fark edemezsiniz. Bugünden de payınıza ileride kesif bir pişmanlık düşer. İçinde umut duygusu olmayan bir geleceğin de size vaat edeceği bir hisse yoktur. Yani geçmişe saplanmak bir nevi hem bugünü hem de geleceği ipotek altına almaktır. ‘’Dün’’ün zincirlerinin bugününüzü ve geleceğinizi esaret altına almasına müsaade etmeyin.

Bazen bir seçim bizi mutsuz eder; ama bu mutsuzluk seçimin kendisinden değil, o seçime yüklediğimiz anlamdan doğar. Diğer yolun bizi mutlu edeceğinin garantisini kim verebilir? Aradığımızın o yolda olduğunu bize kim söyleyebilir? Hiç kimse… Seçmediğimiz durumla ilgili yaşadığımız pişmanlık bizim zannımızdan kaynaklanır. Öyle olsa her şeyin çok başka olacağını varsayarız. Yürümediğimiz yollar, geçmediğimiz köprüler, içmediğimiz sular, selamlaşmadığımız insanlar… Bunlarla ilgili yaşadığımız pişmanlığın nedeni bilinmeyenin cazibesinden doğar.

Hayat, bazen fırtınalarla savrulduğumuz, bazen rüzgârla ilerlediğimiz bir yoldur. Rüzgâr estiğinde, fırtına koptuğunda, bazı dallar kırılır, bazı yapraklar savrulur; ama kök toprağa daha sıkı tutunur. İnsan da böyledir. Yaşadığı fırtına onu savurur, dağıtır; ama en sonunda özüne döndürür. Yol ayrımı dediğimiz şey, işte o rüzgârın yönüdür. Aynı toprakta kök salmış; ama farklı bir yöne eğilen dal kadar doğalız. Bir yolu kaybetmiş olmak, bazen bir yanını yitirmek değil, diğer yanına kavuşmaktır. Çünkü kimi yollar soluklanmak, kimi yollar geçip gitmek, kimi yollar da menzile ermek için vardır.

Belki sen de bir yol ayrımının başında kararsız bekliyorsun. Bir yanın gitmek isterken, diğer yanın orada bir şey olduğunu söylüyor. Unutma; hiçbir seçim varlığından zerre eksiltmez, yeter ki bir karar ver. Kaderin en büyük hediyesi sana seçenek sunmasıdır. Bazen büyük kayıp zannettiğin şey, seni kendine yaklaştıran gizli bir dönüş yoludur. Fırtınalarla savrulduğun yön, belki de kaderin ikaz lambasıdır. Olmaman gereken yerde, dönüşmemen gereken kişiyle karşılaşmaman için yol çatallanmıştır ve seni o yoldan alıkoymuştur. Yolun yarım kalmamıştır; asıl varman gereken menzile, ilahi bir sevkle yönlendirilmişsindir.

Yürürken her adımını hissederek ilerle. Varlığını çivile yolun her yerine. Her yol biraz kaybolmaktır; ama kaybolmadan da bulunmaz insan. Olanda bir hayır vardır olmayanda bin… Ardına bakma. Allah bazen senin yollarını tıkar, planlarını yıkar; planların seni yıkmasın diye. Bazen bir sıyrıkla atlattığın düşmeler, büyük bir enkazın encamından kurtarmıştır seni; bilemezsin. Bazen dilinden dökülmeyen söz ilerde yoluna çıkacak bir engelden korumuştur. Ya da atmadığın adım, sana daha uygun olan yollarda koşmalara dönüşmüştür.

Yolun nereye çıktığını bilmesen de yürü. Çünkü bazen yollar, sen emin olmasan de seni tamamlar. Eğer kalbin sükûn buluyorsa doğru yoldasın. Ve eğer doğru yolda değilsen bile, bir gün bir yol ayrımının başında doğru kararı verebilecek bir olgunluğa erişirsin. Unutma: ‘’Yaşamak, kararlar verip sonuçlarına katlanmak demektir.’’ Yaşamak varsa yol da tükenmez; seçim de…

Geçmişte debelenme. Define arayıcısı gibi geçmişi eşeleyip durma; zira define arayanlar aradığını, umduğunu çoğu zaman bulamaz. Bulanlar da bedelini geçen zamanın ağırlığıyla öderler. ‘’O olsaydı, bu olsaydı’’ deme. Bilirsin: ‘’Olsa ile bulsayı ekmişler yel ile yulaf bitmiş.’’ ‘’Olsa’’dan, ‘’bulsa’’dan ‘’keşke’’den hayır gelmez hiçbir zaman. Hepimiz hayatta seçimler yaparız, zor olan onlarla yaşamayı bilmektir. ‘’Keşke’’lerle oyalanma, çünkü ‘’keşke’’nin toprağında hiçbir tohum filiz vermez.

‘’Geçmiş günü beyhude yere yâd etme.

Bir gelmemiş an için de feryâd etme.’’

Ve son söz:

Her yol ayrımı, bir veda kadar başka bir başlangıca da gebedir. Seçtiğin yolda yürürken kalbinin sesine de kulak ver. Bir gün amansız bir rüzgâr seni savursa da yönünü kaybetme; zira kökün derindeyse, hiçbir fırtına seni yolundan edemez. Eğer yoldan çıktığını düşünüyorsan, belki de asıl yolun tam orasıdır.

Yolun nereye varacağına değil, yürürken kim olacağını seç. Ve durmadan ilerle. Unutma bir gün yolunun seni götürdüğü yerin şükranını içinde hissedeceksin, o zaman tüm yol ayrımlarına her daim şükredeceksin.

Varlığımıza anlam katan ayrımlara yolunuzun düşmesi dileğiyle…

Edebiyatçı- Yazar

Sümeyye Öztaş

Etiketler : EDEBİYAT KÖŞE YAZISI SEÇİM YOL AYRIMI SÜMEYYE ÖZTAŞ
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image

Bunlar da ilginizi çekebilir

DEV DERBİDE GOL YOK: Galatasaray ve Trabzonspor Puanları Paylaştı!

DEV DERBİDE GOL YOK: Galatasaray ve Trabzonspor Puanları Paylaştı!

Süper Lig'in 11. haftasında gözler, RAMS Park'ta oynanan dev derbiye çevrilmişti. Galatasaray, sahasında Trabzonspor'u ağırlarken, iki takımın da nefes kesen pozisyonlar bulduğu kritik mücadele, başladığı gibi 0-0 sona erdi.

6 saat önce
İnsanlar Uykudadır, Ölünce Uyanırlar

İnsanlar Uykudadır, Ölünce Uyanırlar

Yazar Amine Demir Yazdı: İnsanlar Uykudadır, Ölünce Uyanırlar

7 saat önce
Eğitimde Büyük Değişim Kapıda: İlköğretime 'Bilinçli Tüketici' Dersi Geliyor!

Eğitimde Büyük Değişim Kapıda: İlköğretime 'Bilinçli Tüketici' Dersi Geliyor!

2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda yer alan eğitim hedefleri, hem okul öncesi eğitime erişimi artırmayı hem de öğrencileri erken yaşta tüketici hakları ve dijital yeterlilikler konusunda bilinçlendirmeyi amaçlıyor.

7 saat önce
ad image