Sevr'e Tek Başına Direnen Kahraman Artvinli Ali Rıza Paşa
Ali Rıza Paşa, Ahıska kökenli olup Artvinli idi. Topçu Tuğgeneraldi. Osmanlı zamanında padişah: "Sevr'i onaylayanlar ayağa kalksın" dediğinde tek o kalkmayıp onaylamayı reddetmişti. Sevr Antlaşmasına tek başına itiraz eden kahramandı o. Atatürk o öldükten sonra oğluna mektup yazıp "İnşallah vatan babanızın istediği gibi kurtulur" demişti. Ruhun şadolsun Ali Rıza Paşa, mekânın cennet olsun
15/03/2024 17:44 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:29 | Murat Karal
Ali Rıza Paşa’ya,
Sen susturulamayan milletin gür sesi ve emperyalizme “evet” demeyen cesaretin timsalisin…
Sen millet ve memleketin yegâne sahibi, mücadele eden neferlerin yol göstericisisin.
Ali Rıza Paşa’nın hatırasını yaşatmak boynumuzun borcudur
Alçağı da haini de bol olan bir ülkenin evlatlarıyız. Bizim memlekette hain hainliğiyle, yiğit de yiğitliğiyle tanınır. Herkesin sustuğu, durduğu bir anda ileri atılan ve haykıran kahramanlar çıkarmış bir milletiz. Öyle çok kahraman vermişiz ki toprağa her biri gün ışığına çıkarılmayı bekliyor.
Padişahın yüzüne karşı ‘Sevr’e hayır’ deme cesaretini gösteren bir Osmanlı komutanı var.
Ali Rıza Paşa hakkında Mahmut Esat Bozkurt’un Kaynak Yayınları tarafından basılan Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası kitabında şu bilgiler yer alıyor:
“Son Osmanlı Meclisi Mebusanı… Ermeni mebuslar, katledilen, tehcir edilen Ermenilerin kanını istiyorlar. Pontusçu Rum mebuslardan birisi, Türk tarihine hakaretler edip Fatih’le alay ediyor. Halep mebusu dayanamıyor: ‘Bir Türk mebus Atina meclisinde senin bu söylediklerini söyleyemezdi’ diyor.
Yanıt hazır: ‘Orası adalet ve medeniyet yeridir, aklın ermez senin.’Bir de âyan var hani. Orada da aynı minval üzere işler olmakta. Ahmet Rıza Bey adlı reis, bir önerge veriyor: ‘Ermeni, Rum, Arap kardeşlerimizi taktil ve tehcir eden sorumlular ceza görsün, hem de hemen, divan-ı harbe verilsinler.’ Alkış ve övgüler, gayri Türklerden…Türk’ün sesi ise çıkmaz sanıyorlar. Topçu Feriki Rıza Paşa Hazretleri fırlıyor yerinden: ‘Önergenize Türkleri de koyunuz, zira onlar da Ermeni, Rum, Arap kardeşleriniz kadar mazlumdur. Hatta onlardan daha fazla zulüm görmüşlerdir’ diyor. Kıyamet kopuyor. Meclis Reisi 'lüzumsuz’ derken, öbürleri ‘Türk`ü koyacaksak, Çingeneler de dahil Osmanlı’daki tüm unsurları, koymak gerekir’ diye olmazlanıyorlar. Sonunda, kimsenin adı yazılmasın ‘Osmanlı’ densin kararına varılıyor. Tek karşı oy Rıza Paşa’dan ‘Ben Türk Milletiyle beraber kaldım’ diyor.”
Kimdir Ali Rıza Paşa? Artvinli Mehmet Medet Bey’in oğludur. 1854 yılında Artvin’in Vezirköy'ünde doğmuştur.
“Erzurum Askerî Lisesi’nden sonra İstanbul’da harp okulundan topçu üsteğmeni olarak mezun oldu. Bir süre Almanya’da eğitim gördü. Yurda döndükten sonra Harp Okulunda Topçu Öğretmeni olarak görev yaptı. 1896 yılında başlayan Türk-Yunan savaşına katıldı. Harbiye ve Bahriye nazırlıkları görevinde bulundu. Balkan Savaşı’nda Çatalca komutanlığı göreviyle başkent İstanbul’un ön savunmasına katıldı.”
Mondros Mütarekesi’nden sonra Damat Ferit Paşaya, “Top da vardı, tüfek de… Niçin harp etmediniz de mütareke yaptınız?” diyerek tepkisini ortaya koymuştur. Bu onun Sevr oylamasında tavrının ne olacağının işaretini vermektedir.
Memleketin sahibi, millet kabul etmedikçe, siz kabul etseniz bile ne çıkar!
Tarihçi yazar Orhan Koloğlu Ali Rıza Paşa’nın tek başına Sevr’e karşı koyuşunu şöyle anlatıyor: “22 Temmuz 1920 Perşembe günü öğleden sonra saat üçte Yıldız Sarayı merasim salonunda toplanan 39 üyeli Saltanat Şurasını Padişah Vahdettin bizzat açmıştı. Şura’da Sadrazam Damat Ferid söz alıp şunları söyledi: “Paris’te imzalamamız istenen antlaşma, İstanbul’u ve küçük bir toprak parçasını bize bırakıyor. Antlaşmayı imzalarsak iyi kötü bu kadar bir varlığımız olacak. İmzalamazsak dünya haritasından silinmekle tehdit ediliyoruz. Bu antlaşmanın imzasını oya sunuyorum. Susanlar imzalayalım demiş sayılacaktır.” Hayatı boyunca yanından ayırmadı yaveri Tarık Mümtaz Göztepe’nin anlatımıyla: Vahdettin ayağa kalktı ve: “Bu antlaşmayı imzalamaktan yana olanlar, rica ediyorum ayağa kalksınlar.” dedi. Kendisi zaten ayağa kalkmış durumda bulunan Padişah’ın “rica ediyorum, ayağa kalksınlar” sözü buyruktu. Şura’ya katılanlardan topçu Ferik Rıza Paşa dışında herkes ayağa kalktı. 1920’de Yıldız Sarayında Abdülhamit’in huzurunda, Damat Ferit’in başkanlığında toplanan son Saltanat şurasında yapılan oylamada Sevr Anlaşması’nın kabulüne bir tek o hayır oyu kullandı. Önerge yeni biçimiyle oy’a sunuldu. Reislik General Rıza’ya “Kabul edildi ve siz yalnız kaldınız!” dedi. General, “Zararı yok, ben Türk Milletiyle beraber kaldım” karşılığını verdi.”Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası kitabında bu bilgi şöyle aktarılmaktadır: “Osmanlı’nın Saltanat Şûrası, Sevr antlaşmasını kabul ederken de yalnızca bu Topçu Feriki Rıza Paşa karşı oy verecek ve Vahdettin’e ‘Memleketin sahibi, millet kabul etmedikçe, siz kabul etseniz bile ne çıkar!’ diye bağıracaktı.”
Millet iradesinin gerçek temsilcisi
Onlarca kişi arasında Sevr Antlaşması’na tek başına direnen, gür sesiyle “Sevr’e hayır” diye haykıran cesur generaldir o. Sevr-i kabul etmeyerek, hainliğe ortak olmamıştır. Millet ve vatanın bitirilmesine razı olmamış, var gücüyle haykırmıştır. O, ikna edilemeyen, korkutulamayan, susturulamayan, teslim alınamayan milletin iradesinin gerçek temsilcisidir.
Ankara Hükümeti anlaşmayı kabul edenleri ve imzalayanları vatan haini olarak ilan edecektir.
Yaptığı görevleri başarıyla gerçekleştiren, vatanseverliği ve yiğitliğiyle tanınan Rıza Paşa 19 Mayıs 1921 günü vefat etmiştir. İstiklal harbine destek verdi. Sağlığının kötüye gitmesi nedeniyle İstiklal savaşına katılamadı. Ömrü yetseydi Ankara’ya kaçıp, 67 yaşına rağmen Millî Mücadelede görev isteyecek ve en yüksek rütbeli Paşa olacağından emin olabiliriz. Paşa’nın Türbesi İstanbul Fatih Camii’ndedir.
Vefâtı üzerine Mustafa Kemal Paşa, Ali Rıza Paşa’nın oğlu Fazıl Rıza Atabek’e şu telgrafı gönderir: “Vatanımız, babanızın umduğu gibi kurtulur da hepimiz halâs buluruz. Taziyetler, gözlerinizden öperim. Mustafa Kemal.”
Sözlerime bana ait Ali Rıza Paşa'ya yazdığım şiirle son vereyim:
Artvinli yiğit Tuğgeneral Ali Rıza Paşa
Yelkenler çok fena inmişti suya
Osmanlı teslim bayrağı çekmeye gitmişti Sevr için Fransa'ya
Yıldız Sarayında padişah emretti
Sevr'i onaylayanlar ayağa kalksın dedi
Herkes kalkmıştı ki bir kişi hariç
Artvinli yiğit topçu tuğgeneral Ali Rıza Paşa
Hayır dedi şanlı geçmişin aşkıyla teslimiyete
Hayır dedi bu yapılamazdı yüce millete
Çoğunluk kabul edince bu ihaneti
Heyet gitti Fransa'ya onaylamaya teslimiyeti
Ermeni delegelerle imzalandı Fransa'da Türk milletinin ölüm diyeti
1921 de vefat edince Ali Rıza Paşa
Atatürk telgraf çekti oğluna
'Vatanımız babanızın istediği gibi kurtulurda hepimiz halas buluruz' dedi
Kader öyle bir şey ki
Bazen milletin karakterini temsil etmeyenler çizecek olur milletin kaderini
İşte sağduyu ve cesaret öyle bir şey ki
Bazen tek başına temsil eder koca milleti
Murat Karal
Tarihçi Yazar
Bunlar da ilginizi çekebilir
"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!
Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.
3 saat önceAthena: Kıskançlık mı, Otorite mi?
Yazar Amine Demir Yazdı: Athena: Kıskançlık mı, Otorite mi?
9 saat önceArtvin’de Anlamlı Etkinlik: Kampüste Açık Hava Sineması ile Filistin Farkındalığı Oluşturuldu
Artvin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinasyonunda, Hopa Gençlik Merkezi ve Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Hopa Yerleşkesi Vefa Topluluğu iş birliğiyle anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi.
1 gün önce

