İhanet: İnsanlığın En Eski Düşmanı
Yazar Uğur Kıymaz Yazdı: İhanet: İnsanlığın En Eski Düşmanı
10/09/2025 16:46 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:33 | Uğur Kıymaz
İhanet: İnsanlığın En Eski Düşmanı
İnsanlık ihanetle çok erken tanıştı. Hz. Yusuf'u kıskanan kardeşleri onu kuyunun karanlığına terk etti. Yahuda, İsa'yı sadece otuz gümüş karşılığında teslim ederek insanlık tarihine geçen en büyük ihaneti işledi. Roma senatosunun gölgesinde Brütüs'ün hançeri Sezar'ın sırtına saplandığında, sadece bir diktatör değil, dostluğun kutsallığı da kan kaybetti. Cengiz Han'ın yükselişinde, bir zamanlar aynı otağı paylaşan Tayciut kabilesi düşmanla işbirliği yaparak kendi sonunu hazırladı. Ve bütün bu hikâyeler bir gerçeği fısıldıyordu: İhanet, insanlığın en eski yol arkadaşıydı.
Bugünkü hikâyemiz ise tarihin tekerrürden ibaret olduğunu bir kez daha gösteren, üstelik İstanbul'da geçen bir başka ihanet öyküsü…
Bir zamanlar dünyanın en görkemli şehri İstanbul, o dönemin adıyla Konstantinopolis: Ayasofya'nın kubbesi göğe meydan okur, altın mozaiklerle kaplı kiliseleri ve imparatorluk sarayları uzak diyarlardan gelenlerin gözlerini kamaştırırdı. "Roma'nın mirası" derlerdi ona, Doğu'nun incisi, Batı'nın gözdesi…
Ama ihtişamın gölgesinde bir zehir vardı: İHANET!
Bizans tahtı sürekli entrikalarla sarsılırdı. İmparatorlar, prensler, generaller… Herkes birbirinin kuyusunu kazardı. İşte o dönemde, bir prens çıktı sahneye: Aleksios. Tahtı kaybetmiş, gururu yaralanmış, gözü hırsla kör olmuştu. İhanet girdabına düşmek üzereydi.
Batı'dan Kudüs'e gitmek üzere yola çıkan Haçlı ordusuna ulaştı ve kulaklarına fısıldadı:
“Bana yardım edin. Şehri size açacağım. Karşılığında hazineler ve askerî destek verecek, Papalığı da tanıyacağım…”
Haçlıların gözleri parladı. Kudüs seferi bir anda yön değiştirdi. Kudüs yerine Bizans'ın başkenti hedef oldu. Ve 1204 baharında, Avrupa'dan gelen ordular İstanbul surlarının önünde belirdi.
Halk şaşkındı, imparator öfkeliydi. Ama en büyük şok, içeriden geldi. Kapılar açıldı, ihanete uğrayan şehir düşmanına teslim edildi. Haçlılar şehre girdiğinde, bir zamanların ihtişamlı başkentinde korkunç bir yağma başladı.
Ayasofya'nın kutsal ikonaları kırıldı. Kadim kitaplar, el yazmaları ateşe atıldı. Kadınlar, çocuklar bile bu öfkenin hedefi oldu. Şehir üç gün boyunca talan edildi. Ve Bizans, kendi evladının ihanetiyle tarihin en büyük darbelerinden birini aldı.
İşin ironisi:
İhanetle tahta çıkan Aleksios, verdiği sözleri yerine getiremedi. İmparatorluk hazinesi iç kargaşa, savaş ve israf sebebiyle tamtakırdı. Söz verdiği 200.000 gümüşü Haçlılara veremedi. Üstüne bir de Aleksios'un Katolik Kilisesi'ne boyun eğme sözünü duyan halk ona destek vermedi. İsyan çıktı ve Aleksios tahttan indirildi. Haçlılar da ona sırt çevirmişti. Sonunda ne halkı onu bağrına bastı ne de işbirliği yaptığı düşmanları sadık kaldı.
Tarihin tekerrürü bize bir kez daha gösterdi ki:
Düşmanla iş tutan her aktör, kendi mezarını kazmaya başlıyor. Çünkü ihanetten doğan zaferler, aslında uzun vadeli bir hezimetin başlangıcından başka bir şey olmuyor.
Yazar Uğur Kıymaz
Bunlar da ilginizi çekebilir
"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!
Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.
3 saat önceMaya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir
Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.
8 saat önceArtvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!
Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."
9 saat önce

