Arama

                                                

Özgürlüklerin Karşısında Yasakların Acziyeti

Yazar Uğur Kıymaz Yazdı: Özgürlüklerin Karşısında Yasakların Acziyeti

08/09/2025 16:33 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:33 | Uğur Kıymaz


Özgürlüklerin Karşısında Yasakların Acziyeti
ad image
ad image

Özgürlüklerin Karşısında Yasakların Acziyeti

Merhaba değerli okurlarımız,

Bugünkü köşe yazımızda, tarihin en çarpıcı hikayelerinden biri üzerinden, yasakların insan ruhu üzerindeki acziyetini ve özgürlük arayışının tükenmez gücünü ele alıyoruz. Bu masalsı anlatı, Firavun'un kudretli imparatorluğunda filizlenen bir isyanın, aslında nasıl da özgürlüğün ta kendisi olduğunu gözler önüne seriyor. Keyifli okumalar dileriz.

33333-i68bf07e2d295f.pngBir zamanlar, Nil'in kıyısında yükselen dev bir imparatorluk vardı. Sarayın mermerleri güneşte ışıldar, altın kubbeler uzaklardan parıldardı. O ülkenin hükümdarı, kendini tanrı sanacak kadar büyülenmişti kendi kudretinden. Buyrukları yasaydı, yasakları da gölgesi gibi halkın üzerine çökerdi.

Halkın yüreğinde yeşeren umutları bile yasaklamıştı. Çünkü kehanetler, bir gün bu halkın içinden çıkacak bir çocuğun onun tahtını devireceğini söylüyordu. İşte bu yüzden, en acımasız emrini verdi: "Yeni doğan her erkek çocuk öldürülecek!"

O yasak, annelerin kalbine korku saldı. Ama aynı zamanda, korkunun içinden direnci doğurdu. Bir anne, bebeğini gizlice sakladı. Geceleri onun nefesini dinledi, sabahları dua etti. Sonra bir gün, çaresizlikle umut arasındaki ince çizgide bir karar aldı: Bebeğini bir sepete koydu, Nil'in sularına bıraktı.

Suyun taşıdığı sepet, sarayın kıyısına vurdu. Ve ironinin en keskin hâli işte orada belirdi: Firavun'un kendi sarayı, yasakladığı o çocuğu büyütmeye başladı. Yasak, kendi içinden özgürlüğün habercisini doğurmuştu.

Yıllar geçti. Çocuk büyüdü, halkının acısını gördü, yüreğine taşıdı. Onları özgürlüğe çağırdığında Firavun'un cevabı yine yasak oldu: "Hayır! Gitmeyeceksiniz. Boyun eğeceksiniz!"

Ama artık çok geçti. Yasaklar ne kadar ağırlaşırsa, direncin ateşi o kadar harlanıyordu. Gün geldi, zincirlerin gürültüsü yerini özgürlük şarkısına bıraktı. Halk, yarılan denizden geçip özgürlüğe yürüdü. Firavun ise kendi yasaklarının karanlığında boğuldu.

Ve masalın sonunda bize kalan ders şuydu: Yasaklar, insan ruhunu zincirleyemez. Yasak, özgürlüğün tohumu gibidir. Ne kadar bastırırsan o kadar gür filizlenir.

Bugün, tarihi bir masalın derinliklerinde, yasakların ne kadar aciz, özgürlük arayışının ise ne kadar güçlü olduğunu hatırladık. Umarım bu yazı, ruhunuza dokunmuş ve aydınlatıcı olmuştur.

Yeni yazılarımda buluşmak dileğiyle, özgür ve umut dolu yarınlara...

Yazar: Uğur Kıymaz

 
 
Etiketler : Uğur Kıymaz Yazar KöşeYazısı KöşeYazarı SonDakika Haber Haberler
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image

Bunlar da ilginizi çekebilir

"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!

"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!

Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.

3 saat önce
Maya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir

Maya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir

Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.

8 saat önce
Artvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!

Artvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!

Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."

9 saat önce
ad image
ad image