Filipinler'de Altın Pirinç ve BT Patlıcan Ticari Üretimi Yasaklandı
Filipinler'de Altın Pirinç ve BT Patlıcan Ticari Üretimi Yasaklandı
01/05/2024 10:30 | Son Güncelleme : 18/05/2024 07:43 | Okunma Sayısı : 44 | Haber Merkezi
Filipinler'de Altın Pirinç ve BT Patlıcan Ticari Üretimi Yasaklandı
Filipinler'de Manila Temyiz Mahkemesi, çelişkili bilimsel görüşler nedeniyle genetiği değiştirilmiş (GM) altın pirincin ve BT patlıcanın ticari üretimine izin vermeyi reddetti. Bu karar, çocukluk körlüğüne karşı savaşmak için geliştirilen altın pirincin ticari üretimine onay veren ilk ülke olan Filipinler'de bir geri adım olarak değerlendiriliyor.
Altın pirinç, beta-karoten bakımından zenginleştirilmiş ve parlak sarı renkte bir pirinç çeşididir. A vitamini eksikliği nedeniyle çocukluk körlüğünün önlenmesine yardımcı olması amaçlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, A vitamini eksikliği her yıl 500.000'den fazla çocuğun körlüğüne neden olmakta ve bu ölümlerin yarısı körlüğün ilk yılı içinde gerçekleşmektedir.
BT patlıcan ise zararlılara karşı dirençli olacak şekilde genetiği değiştirilmiş bir patlıcan çeşididir. Bu da patlıcan hasadını ve gıda güvenliğini artırmayı amaçlamaktadır.
Mahkeme, altın pirinç ve BT patlıcan ile ilgili çelişkili bilimsel görüşlerin ve belirsizliklerin, insanların ve çevrenin refahı için ciddi riskler oluşturabileceğini savundu. Bu nedenle, ilgili devlet kurumları güvenlik ve yasal gerekliliklere uygunluk kanıtlarını sunana kadar ticari üretime izin verilmeyeceğini kararlaştırdı.
Bu karar, altın pirincin savunucuları tarafından hayal kırıklığıyla karşılandı. Altın pirincin beklenen faydalarının risklerden daha ağır bastığını ve A vitamini eksikliğiyle mücadelede önemli bir araç olabileceğini savunuyorlar.
BT patlıcanın savunucuları ise bu kararın GDO'lara karşı genel bir direnç eğilimini temsil ettiğini ve gıda güvenliğini ve tarımsal verimliliği artırma potansiyeline sahip önemli bir teknolojinin önünü tıkadığını savunuyorlar.
Mahkemenin kararı, GDO'ların güvenliği ve faydaları konusundaki tartışmayı yeniden gündeme getirdi. Bu tartışma, önümüzdeki yıllarda devam etmesi ve GDO'ların geleceği için önemli sonuçlar doğurması muhtemeldir.