Yerli Sondaj Makineleri Avrupa'yı Fethediyor: Jeofizik Mühendisi Ünal Öztürk'ün Hikayesi
Yerli Sondaj Makineleri Avrupa'yı Fethediyor: Jeofizik Mühendisi Ünal Öztürk'ün Hikayesi
12/04/2024 10:41 | Son Güncelleme : 18/05/2024 05:48 | Okunma Sayısı : 65 | Haber Merkezi
Yerli Sondaj Makineleri Avrupa'yı Fethediyor: Jeofizik Mühendisi Ünal Öztürk'ün Hikayesi
Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde yaşayan jeofizik mühendisi Ünal Öztürk, ithal edemediği sondaj makinelerini üretmeye başlayarak imkansızı başardı. Şimdi ürettiği makineleri yurt dışına ihraç ediyor. Öztürk'ün hikayesi, yerli üretime ve girişimciliğe ilham verici bir örnek.
İthalat Engelleri Yerli Üretime Yol Açtı
Mesleği gereği sondaj makinelerine ihtiyaç duyan Öztürk, yurt dışından makine almaya çalıştı. Fakat yabancı firmalar tarafından hor görülerek geri çevrildi. Bu durum, Öztürk'ü motive ederek kendi sondaj makinesini üretmeye teşvik etti.
Atölyede Başlayan Başarı Hikayesi
İlk önce İstanbul'da bir atölyede üretime başlayan Öztürk, 2018 yılında Balıkesir'e taşındı. Kendi ürettiği sondaj makineleri, İtalyanlarınkinden bile daha iyi çıktı. Ürettiği makineleri Türkiye'nin her köşesine satan Öztürk, yurt dışına da ihracata başladı. Danimarka ve Finlandiya'ya ihraç ettiği makineler, Avrupa'da da ilgi görmeye başladı.
Sadece Sondajla Sınırlı Kalmadı
Başarısıyla yetinmeyen Öztürk, zeytin hasat makineleri üretmeye de başladı. Zeytin hasadında işçilik maliyetlerinin yüksek olması ve işçi bulma zorluğu göz önüne alındığında, bu makineler büyük önem taşıyor. Öztürk'ün zeytin hasat makineleri de şu anda Türkiye'de satılıyor ve ileride yurt dışına ihraç edilmesi planlanıyor.
Yeni Projeler Yolda
Yenilikçi fikirleri tükenmeyen Öztürk, zeytin hasat makinelerinde de yeni projeler geliştiriyor. Silkeleme ve daldan dala silkeleme gibi yeni makineler üzerinde çalışan Öztürk, belden kırmalı makineler de üretmeye başlıyor.
Ünal Öztürk'ün Hikayesinden Çıkarmamız Gereken Dersler
Ünal Öztürk'ün hikayesi bize, imkansız gibi görünen şeylerin bile inanç ve azimle gerçekleştirilebileceğini gösteriyor. Ülkemizin kalkınması için yerli üretime ve girişimciliğe önem vermemiz gerektiğini de hatırlatıyor. Öztürk gibi girişimcilerin hikayelerini paylaşarak, daha fazla insanı ilham vermeye ve ülkemizi kalkındırmaya katkıda bulunabiliriz.