Sahte Dünya Oyunları
Eğitimci Yazar Soner Atabek Yazdı: Sahte Dünya Oyunları
05/01/2025 17:04 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:35 | Soner Atabek
Sahte Dünya Oyunları
Aileler çocuklarından çok fazla şey umut ediyor. Çok fazla anlam yüklüyorlar. Anne babalar çocuklarının küçük yaştan beri kendilerini kanıtlamadığın sürece hiçbir işe yaramayacağının konusunda çocuklarını şartlandırıyorlar. Basit bir insanın ahmak olduğunu düşünüyorlar. Basit insan şu ana kadar insan toplumunun hedefi olmamıştır. Ve basit insan asla hedef olamaz. Çünkü sen basit doğdun! Her çocuk basittir, sadece temiz beyaz bir sayfadır. Sonradan anne babalar onun üzerine- onun ne olması gerektiğini- yazmaya başlarlar. Ondan sonra öğretmenler, din adamları,komşular, akrabalar, liderler; onların tümü senin bir şey olman gerektiğini sürekli hatırlatırlar. Aksi takdirde hayatının boşa harcayan bir ahmak olursun.
Gerçek olan bunun tam tersidir der Osho bir kitabında. Sen bir varlıksın. Senin başka bir kimse olmana ihtiyaç yoktur. Basitlikten kastedilen şey budur: kişinin varlığı ile huzur içinde kalması ve hiç bitmeyen bir şey olma yoluna girmemesi.
‘’ Artık yolculuğun tamamlandı. Arzu ettiğim en yüksek noktaya ulaştım’’ diye hissedeceğin bir yer yoktur. Tüm insanlık tarihinde hiç kimse bunu yapamamıştır. Bu yüzden birisi her zaman için şu ya da bu şeyde senin önünde gider. Sen Cumhurbaşkanı olabilirsin fakat sergen Yalçın’ın önünde aşağılık kompleksine kapılacaksın. Sende bu yetenek yoktur. Ya da Muhammet Ali olamazsın, ringe çıksan tek yumrukta yere serer. Sen ülkenin bakanı olabilirsin ama Aziz Sancar ile karşılaştığında sen ufak gibi görüneceksin; bir bakan değil çocuk. Hayat çok boyutludur. Tüm yönlere ulaşmak ve tüm branşlarda en önde olmak imkânsızdır; varoluş bu şekilde işlemez. Ego insanın hastalığıdır. Tüm hayatın boyunca ailenden başlayarak herkes sana bu hastalığı sokar. Menfaat grupları senin hasta olmanı ister. Onlar senin sağlıklı ve sağlam olmanı istemez. Senin sağlıklı ve sağlam olman menfaat grupları için bir tehlikedir.
Bu yüzden hiç kimse basit olmak istemez, hiç kimse bir şey olmamak istemez. Bir şey haline gelmek hastalıktır, olmak hastalıktır. Bak falanca doktor olmuş sen bir şey olamadın demek hastalıktır. Ancak sen basitliği, bütünlüğü, sağlıklı olmayı, mutluluğu tatmadın. Senin çevren sana tek bir an dahi izin vermedi. Bu yüzden sen sadece tek bir yol biliyorsun: Egonun yolu, yani hastalığın yolu.
Psikolojinin tümü egonun nasıl daha güçlendirileceği üzerine kurulmuştur. Aptal psikologlar bile insanın güçlü bir egoya sahip olması gerektiğini vurgularlar. Bu yüzden eğitim sana ceza ve ödül aracılığıyla hırs vermek, seni belli bir kalıba sokmak için programlanmıştır. Sana hep doktor, mühendis ya da şu veya bu olman söylendi. Tüm bu programlamaların dışına çıkmalısın. Şayet varoluşun güzelliğini ve huzuru hissetmek, rahatlamak, keyif almak istiyorsan bu üzerine yapıştırılan sıfatlardan kurtulman gerekiyor. Sana dünyaya beraberinde getirilmiş olduğun tüm güzellikleri unutup asla yakalayamayacağın gölgelerin peşinden koşup duruyorsun. Sen o gölgelere ulaşana kadar ölüm seni yok edecek. Senin peşinden koştukların toplumun yaratmış olduğu ve senin bu sayede oyuncakla oynamaya devam edebildiğin ve asla gerçek mutluluğu sormadığın bir kandırmacanın peşindesin. Doğduğun zaman hakiki benliğine sahiptin. Sonra sahte bir benlik yaratmaya başladılar: sen Müslümansın, sen Kürtsün, sen Türksün, sen alevisin, sen şu partilisin, sen bu partilisin, senin kim olduğunla ilgili sahte bir fikir yaratıyorlar. Sana bir isim veriyorlar ve bu ismin etrafında hırslar, şartlanmalar yaratıyorlar. Bu olanlar okul aracılığıyla, camii, kilise, kolej, üniversite aracılığıyla hırsın üzerinde çalışırlar. Üniversiteden çıktığında masum varlığını tamamen yok etmiş olursun. Artık senin altın madalyalı, birinci sınıf, üniversitenin en başarılısı olmuş çok büyük bir hırsın var. Bu hırs egonu tavan yaptı. Artık sen sahte dünyaya adım atabilirsin. Sahte dünya seni bekliyor. Bu ego her türlü arzuya, hırsa sahiptir, her şeyin her zaman zirvesinde olmak ister. Sen artık bu ego tarafından kullanılıyorsun. Ve bu asla sana hakiki, gerçek benliğin hakkında en küçük bir ipucuna dahi izin vermez ve senin hayatın kendi hakikatinin içine hapsolmuştur. Bu yüzden bu ego sadece mutsuzluk, acı, kavga, hayal kırıklığı, delilik, intihar, cinayet; her türden suçu üretir.
Ne zaman toplum tarafından bir şey olduğun söylenirse ondan kurtul. Kesinlikle sen o değilsin. Çünkü senin dışında hiç kimse senin kim olduğunu bilemez. Ne anne baban, ne öğretmenlerin, ne de din adamların. Senin dışında hiç kimse kendi varlığının yaradılış amacı içine giremez. Bu yüzden seni hiç kimse tanımıyor; senin hakkında ne söylerlerse söylesinler hepsi yanlış. Onu bir yol kenarına fırlat. Tüm egoyu paramparça et. Egoyu yok ederek, kendi özünü keşfedeceksin. Ve bu keşif mümkün olan en muhteşem keşiftir çünkü o mutlak saadete doğru, sonsuz hayata doğru bütünüyle yeni, kutsal bir yolculuktur. Seçebilirsin: Ya hayal kırıklığı, acı, mutsuzluk; o zaman egona ve hırsına tutunmaya, onu beslemeye devam et. Yahut huzur, sükûnet, saadet. Karar senin.
Hayat çok kısa, o şu olman veya bu olman gibi aptalca oyunlarla mahvedilmemelidir.
Eğitimci Yazar
Soner Atabek
Bunlar da ilginizi çekebilir
"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!
Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.
3 saat önceMaya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir
Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.
8 saat önceArtvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!
Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."
9 saat önce

