Arama

                                                

Vicdanın Enkazı

Yazar Soner Atabek Yazdı: Vicdanın Enkazı

13/09/2025 17:59 | Son Güncelleme : 03/11/2025 00:26 | Soner Atabek


Vicdanın Enkazı
ad image
ad image

Vicdanın Enkazı

Sevgili dostlarım,

Bazen öyle anlar olur ki, kelimeler boğazımızda düğümlenir. Yaşadığımız onca acıya, gördüğümüz onca adaletsizliğe bir anlam vermeye çalışırken, yüreğimizde biriken koca bir "neden?" sorusuyla baş başa kalırız. Bu yazımda, işte o "neden?" sorusunun peşine düşüp, hepimizi ilgilendiren bu derin meseleyi birlikte konuşmak istiyorum.

Ölümlü olduğunu bilen tek canlı, yani insan için inanç o kadar önemli ki, her türlü kirli emel, para ve iktidar hırsı bu örtünün altına saklanabiliyor. Tarih boyunca din uğruna ne cinayetler işlenmiş, bugün de işlenmekte. Programlarla (planlanmış katliamlar) insanları yakanlar da din adına hareket ettiklerini öne sürüyorlardı, İspanya mahzenlerinde masumları parçalayan Engizisyon hâkimleri de. Güzel ahlak aşılayan ve "Öldürmeyeceksin! Çalmayacaksın!" diyen dinler bahane edilerek ne katliamlar yapıldı.

Voltaire'in de dediği gibi, "Din adına işlenen her cinayet, dinin kendisinden çok, insanlığın doğasındaki şiddet eğiliminin bir yansımasıdır."

Bugün İsrail-Filistin savaşı da aynı katliamın devamı değil mi? Sokaklarda canice hayvanları öldürenler de aynı katliamların bir ortağı. Kadın cinayetleri?  İnsan Cinayetleri? Tarikatlarda çocuklara yapılan fiziki ve ruhi istismarlar? İhaleye fesat karıştırmalar? Ev kiralarına fahiş artış yüklemeler? Marketlerde durmadan fiyat etiketleri değiştirmeler? Sahte diplomayla görev yapanlar? Bu yapılanlar hangi din adına yapılıyor? %99'u Müslüman olan ülkemde bu olanlar ne adına yapılıyor ve bu hırsızlıkları ne saklıyor?

Çalmayacaksın! Neden? Demirden çalmayacaksın! Çimentodan çalmayacaksın! Emekten çalmayacaksın! Mesaiden çalmayacaksın! Estetikten çalmayacaksın. Ölçüye dikkat edeceksin! Hangi ölçüye? 

Demirdeki ölçüye....

Çimentodaki ölçüye...

Emekteki ölçüye...

Estetikteki ölçüye...

"İnsanlık, çalan müteahhitlerle enkazdan can çıkaranlar arasında sıkışıp kalmış bir vicdan muhasebesidir."

"Yeni şehircilik anlayışı, Türk toplumunu en yaygın şekilde ahlâkî değerlerin dışına iten rüşveti, her türlü suistimalieri ücra köşelere kadar götürdü. İnsanların birine 2 kat yapı hakkı verirken diğerine 8, ötekine 10 kat yapı hakkı vermek, topraktan farklı şekilde yararlanmaya müsade etmek, şehirden toplanan vergi ile altyapıdan kimisine iki kat ölçeğinde, kimisine 30 kat ölçeğinde imkân vermenin hasedin doğmasına, sonra o hasedin arkasından, benim de aynı şeyi yapmam neden olmasın, diye düşünerek şeytanla kolkola giren bir toplumun ortaya çıkmasına sebep olacağı aşikârdır." Her gün depremlerle sarsılan ülkemizde bu çarpık yapılaşmayı yapan, izin veren, onaylayan, çimento’dan, demirden çalan, "Şeytan’ın ta kendisidir."

Belki "şeytanla kolkola yaşayan" insan için de bir kitap vardır; Şeytanın kitabı: "Demirden çalacaksın, çimentodan çalacaksın, emekten çalacaksın. Ölçüye dikkat etmeyeceksin... demirdeki, çimentodaki, emekteki, estetikteki ölçüye dikkat etmeyeceksin..." diye kulaklara fısıldayan bir kitap... İnsana sadece kendi çıkarını düşünmeyi öğütleyen, Allah korkusunu, vicdani duyarlılığı, ahiret kaygısını unutturan, ben-merkezciliği çağdaş olmanın gereği sayan...

"Hırsızlığı saklayan tek şey, inancın değil, vicdanın yokluğudur."

John Locke'un da mülkiyet ve sorumluluk üzerine dediği gibi, "Herkes, kendi emeğiyle birleştirdiği toprağa ve üzerinde yetiştirdiği ürüne sahip olma hakkına sahiptir; ancak bu hak, diğerlerinin de aynı fırsata sahip olmasına zarar vermemelidir."

Demek ki, iki insan tipi söz konusu... Biri ilahi vahyin öğütleri ile eğitilen, diğeri Şeytan'ın fısıltılarına kulak veren... Acaba yüzlerine karşı "Katiller" diye bağırdığımız insan tipi nereden geldi? Ve o insanı kim üretti? Zaman zaman kolkola girdiğimiz o insan kim? Ve zaman zaman kendi içimizde de, o insan modelinden dürtüler hissetmiyor muyuz?

Eğri oturup doğru konuşma zamanı... Çalan insanı biz ürettik; bizim "terbiye-eğitim" düzenimiz... Jean-Jacques Rousseau'nun dediği gibi, "İnsanlar doğuştan iyidirler, onları bozan toplumdur." İşte bizim eğitim düzenimiz de tam da bu bozucu etkiyi yaratıyor. Yetim malına bile göz diken insanı biz ürettik... Çalışanının hakkını yiyen patronu biz ürettik.. Sonunda kendi çocuğunun bile dramını hazırlayan "sorumsuz insan" bizim eğitim düzenimizin eseri... Okullar böyle eğitiyor, hayat böyle eğitiyor...

"Şeytanın kitabı, vicdanı susturmayı öğütleyen bir fısıltıdır."

Bir yanda çalan müteahhit, diğer yanda canını dişine takıp enkaz altından bir canlı çıkarmaya çalışan insan... İki insan tipi... Yarınları bu iki insandan biri belirleyecek... Bu ana kadar verdiğiniz oylar bunu belirledi. Şimdi önümüzde yine bir seçim olacak ve vereceğiniz oylar; bozgunculara mı, ıslahçılara mı, yapanlara mı yıkanlara mı rantçılara mı tokgözlülere mi?

Bakara suresi 205. ayette "Hâkimiyeti ele aldığında ise ülkede bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez."

Nisa suresi 58. ayette; "Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor!"

İşte bu öğüdü ne zaman alacağız? Ne zaman uygulayacağız? Ne zaman insan olmanın gerekleri yerine getirilip vicdani sorumlulukla hareket edeceğiz?

Albert Camus'nün dediği gibi, "Kendi vicdanımızdan daha yüksek bir mahkeme yoktur."

İmam Gazali'nin buyurduğu gibi, "Kulun amelinin bozulmasının sebebi, kalbinin bozulmasıdır. Kalbin bozulmasının sebebi ise, dünyaya olan aşırı sevgisidir."

Ne zaman "şeytanın kolundan" çıkıp ahlaki değerlerle donanan insanlar olacağız? Bu soruların cevabı geleceğimizi belirleyecek.

Şimdi sıra sizde, değerli okurlarım. Bu soruların cevabını bulmak, vicdanınızın sesine kulak vermek ve geleceğimize sahip çıkmak için siz ne yapacaksınız? Unutmayın, değişim bir kişiden başlar.

Yazar: Soner Atabek

Etiketler : Soner Atabek Yazar KöşeYazarı KöşeYazısı Haber Haberler SonDakika SonDakiaHaber Savaş Din Zam
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image

Bunlar da ilginizi çekebilir

Nilüfer Belediyesi’nden Vatandaşa Ekonomik Destek: Altınşehir’e Yeni Giyim Pazarı Açıldı

Nilüfer Belediyesi’nden Vatandaşa Ekonomik Destek: Altınşehir’e Yeni Giyim Pazarı Açıldı

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, vatandaşlara ekonomik alışveriş imkanı sunma hedefiyle ilçede kurulan giyim pazarlarına bir yenisinin daha eklendiğini duyurdu.

3 saat önce
Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Yerinde Tarih Dersi: Ardanuç Gezisiyle Tarihi Doku Deneyimlendi

Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Yerinde Tarih Dersi: Ardanuç Gezisiyle Tarihi Doku Deneyimlendi

Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Tarih Bölümü, "Yerel Tarih ve Tarih Öğretiminin Etkinlikler Aracılığıyla Desteklenmesi: Artvin Ardanuç Örneği" projesi kapsamında Ardanuç ilçesine kapsamlı bir tarih ve kültür gezisi düzenledi.

3 saat önce
Tarım Uzmanı Kahveci'den Dikkat Çeken Açıklama: "Pazarlama Aşaması Çiftçinin Takadının Kesildiği An"

Tarım Uzmanı Kahveci'den Dikkat Çeken Açıklama: "Pazarlama Aşaması Çiftçinin Takadının Kesildiği An"

Tarım Politikaları Uzmanı Ergin Kahveci, çiftçilerin tarımsal üretim maliyetleri içindeki pazarlama giderlerine ve bu aşamada karşılaştıkları çok yönlü zorluklara dikkat çekti.

3 saat önce
Yorumlar

Other Posts
26.10.2025 - AH BURSAM... GÖNLÜMÜN YARASI 17.10.2025 - Bizi Bize Bırakmıyorlar 03.10.2025 - Hani O Efendi, Namuslu Ülke Nerede? 24.09.2025 - Hizmetkâr Olması Gerekenler Efendi Oldu! 13.09.2025 - Vicdanın Enkazı 07.09.2025 - Kötülüğün Sıradanlığına Alışmak: Vicdanımız Nereye Gidiyor? 03.09.2025 - Ateş Çemberinin Kenarında 24.08.2025 - Liyakatsizliğin Acı Faturası 15.08.2025 - Kalbimiz Neden Sustu? 07.08.2025 - Kendimize Söylediğimiz Yalanlar 27.07.2025 - Hayat Filminde Sen Yönetmensin 22.07.2025 - Yaşamak Diye Bir Korku Var İçimizde... 12.07.2025 - Hayatımın En Zor Yazısı... 23.06.2025 - Uygarlığın Kanlı Çelişkisi 12.06.2025 - Suskunluğun Ferhanesi 31.05.2025 - Kötülere İyi Demenin Bedeli 25.05.2025 - Koltuk Mu İnsan Mı? Masanın İki Yüzü ve Onur Sınavı 21.05.2025 - Allah Bizi Duyuyor mu? Kalbin Sessiz Çığlıkları 17.05.2025 - Kalbi Kırık Aynalar: Kaybolan Güvenin Gölgesinde 09.05.2025 - Cenneti Cehennemde Aramak! 02.05.2025 - Yorgun Kalplerin Sessiz Çığlığı 25.04.2025 - Kalplerimiz Neden Çoraklaştı? 16.04.2025 - Ödünç Alınan Hayatlar 21.02.2025 - İyilerin Kenarda Kaldığı Türkiye 05.01.2025 - Sahte Dünya Oyunları 24.11.2024 - Asla Düşünme! 01.11.2024 - "Eğitim Sistemimiz: Bizi Hangi Hayvana Benzetiyor?" 17.10.2024 - Vur Vatandaşın Sırtına! 21.09.2024 - Gerçekten Din Kardeşi miyiz? 12.09.2024 - Bize Ne Oluyor? 24.08.2024 - Biz neden bu kadar beceriksiziz? 08.08.2024 - Öfkeli insanlar ülkesi! 18.07.2024 - Kaosu Ve Ölümü Kim Çağırıyor? 11.07.2024 - Çürümenin sonu hep aynıdır, yok olmaya mahkûmdur! 02.06.2024 - Harese 17.05.2024 - Bu Ülkeye Ne Oldu Böyle? 10.05.2024 - Kimse Unutamaz! 23.04.2024 - Türkiye'nin Trajikomik Hayatı 13.04.2024 - Çocuklarımızı Kim Ateşin İçine Atıyor? 04.04.2024 - Neden Öldürüyoruz? 24.03.2024 - Türkiye Yorgun mu? 15.03.2024 - ‘’İncinmişsin’’Dedi 09.03.2024 - Değerlerini Kaybeden Bir Toplum 17.02.2024 - DIŞ GÜÇLER 12.02.2024 - Aydınlık ile karanlığın kavgası 11.02.2024 - UMUTLA BAK 11.02.2024 - ÜLKEMİ ÖZLÜYORUM 11.02.2024 - SÜRÜDEN AYRILMAK 11.02.2024 - KÖLELERE İYİ DAVRANIN 11.02.2024 - İŞİ EHLİNE VERMEK 11.02.2024 - ÇAĞDAŞ KÖLELİK 11.02.2024 - BU YOL BİZİ KAVGAYA GÖTÜRÜR 11.02.2024 - BEN NE YAPIYORUM 11.02.2024 - BEN NE DERSEM O 11.02.2024 - BEDELİNİ ÖDEYENLER 11.02.2024 - AH BURSAM AH!
ad image