Arama

                                                

Gölge Mekân – Seçilmişlerin Kulübü

BİKE S. DEMİRKIZ'IN KÖŞESİ: (ÖYKÜ) Gölge Mekân – Seçilmişlerin Kulübü

15/05/2025 07:06 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:30 | Bike S. Demirkız


Gölge Mekân – Seçilmişlerin Kulübü
ad image
ad image

Gölge Mekân – Seçilmişlerin Kulübü

Yazan: Bike S. Demirkız

Picture1-i682592d8844ec.jpg 

Televizyon açık ama kimse dikkat etmiyordu.

Haber spikerinin sesi, odanın köşesinde unutulmuş bir radyo gibi arka planda yankılanıyordu:

“İstanbul’da son aylarda kaybolan gençlerin sayısı artıyor. Polis yetkilileri olaylar arasında bağlantı olup olmadığını araştırırken, aileler endişeli bekleyişini sürdürüyor. Son olarak dün gece 19 yaşındaki üniversite öğrencisi…”

Efe, kanepeye yayılmış, telefonunu karıştırıyordu. Haberleri pek umursamıyordu. Gençlerin kaybolması korkunçtu, evet, ama her büyük şehirde böyle şeyler oluyordu.

Tam o sırada kapıya biri vurdu.

Efe yerinden kalkıp kapıyı açtığında, karşısında kimseyi göremedi. Ama yere bırakılmış, üzerinde yalnızca ismi yazılı olan siyah bir zarf vardı.

Zarfın içinde zarif, parlak bir davetiye duruyordu. Üzerinde yalnızca şu kelimeler yazıyordu:

“Gölge Mekân – Seçilmişler Kulübü”

Ve altında bir not:

“Sadece en özel olanlar içeri alınır. Bu ayrıcalığı hak ettiğin için tebrikler.”

Efe, içindeki heyecanı bastırmaya çalışsa da kalbi deli gibi atıyordu. Şehrin en gizemli, en ulaşılmaz eğlence kulübü olan Gölge Mekân’dan davetiye almak, birçok insanın hayal bile edemeyeceği bir ayrıcalıktı.

Hikâyeler dilden dile dolaşıyordu. Sadece seçilmişler içeri alınırdı. Oraya gitmek, adeta başka bir dünyaya geçiş yapmak gibiydi.

Bu yüzden, geceye özen göstermek gerekiyordu. Kusursuz olmalıydılar.

Efe ve arkadaşları, haftalardır bu anı bekliyordu. Davetiyeler ellerine geçtiği an soluğu Nişantaşı’nda almış, en şık gece kıyafetlerini satın almışlardı. Kadife ceketler, taşlı elbiseler, pahalı aksesuarlar… Bu geceye layık olmak zorundaydılar.

Bir limuzin kiraladılar. Sıradan insanlar gibi gidemezlerdi. Seçilmişler gibi hissetmeliydiler.

Ve şimdi, İstanbul’un arka sokaklarından birinde, eski bir Bizans kilisesinin önünde duruyorlardı.

Görünürde hiçbir şey yoktu. Eski taş duvarlar, rutubetli bir koku… Ama davetiyelerini gösterdiklerinde, önlerinde bir kapı açıldı.

Efe, Aslı, Cihan ve Ece göz kamaştırıcı kıyafetleri içinde heyecanla kapıya yaklaştı.

İçeri girdiklerinde nefesleri kesildi.

Burası… bir rüya gibiydi.

Göz alıcı kristal avizeler tavandan sarkıyordu. Tavana yansıyan ışıklar, gökyüzünde dans eden yıldızlar gibi süzülüyordu. Duvarlarda altın varaklı süslemeler, gotik vitraylar ve esrarengiz semboller vardı. Zemin mermerdi, ama üzerine basıldığında sanki dalgalanan suyun üzerinde yürüyormuşsunuz gibi bir his veriyordu.

Ve müzik… Müzik insanın kanına işliyordu.

Orkestradan yükselen tınılar adeta büyüleyiciydi. Sadece kulaklarında değil, damarlarında hissediyorlardı.

Garsonlar ellerinde içki tepsileriyle süzülerek dolaşıyor, misafirlerin kadehlerini asla boş bırakmıyordu. İnsanlar kahkahalar atıyor, göz kamaştırıcı kıyafetleri içinde dans ediyordu.

Efe etrafına bakındı. Burası nasıl gizli kalabiliyordu?

Davet edilen hiç kimse buradan bahsetmemişti. Nasıl olurdu?

Ama şimdi buradaydı. Gölge Mekân gerçekti. Ve o, seçilmişler arasındaydı.

Ne var ki sadece birkaç saat sonra, Efe bir şeylerin ters gittiğine dair bir hisse kapıldı. Efe’nin arkadaşları çoktan kendilerini eğlenceye kaptırmıştı. Kadehler havada çarpışıyor, kahkahalar yankılanıyordu.

Ancak Efe, fazla içmeyi sevmezdi. Birkaç yudum aldıktan sonra kadehini bir kenara koymuştu.

Ve işte o zaman fark etti.

Bir şeyler… yanlıştı.

İlk başta anlam veremedi. Etrafındaki herkes çok mutlu görünüyordu. Ancak onları biraz daha dikkatle izlediğinde, kahkahaların biraz fazla yüksek olduğunu fark etti.

Gözler… fazla parlak.

Hareketler… hafifçe gecikmeli, sanki yavaş çekimdeymiş gibi.

Bir kadına doğru döndü. Tam gözlerinin içine baktı. Ve ürperdi.

Gözleri… insan gözleri gibi değildi. Bir an için… içinde yansıyan başka bir şey gördü. Sanki gözlerinin ardında… bir boşluk vardı.

Efe hızla nefes aldı ve kafasını çevirdi. Kalbi hızlanmıştı. Bütün bunlar… sadece içkiden mi kaynaklanıyordu?

Cihan, sanki bir döngüye girmişti. Aynı cümleyi birkaç kez tekrar ettiğini fark etti.

“Burası harika değil mi?”

“Burası harika değil mi?”

Efe ürperdi. Onunla konuşan Cihan değil gibiydi.

Saatler ilerledikçe, Efe’nin huzursuzluğu arttı.

Arkadaşları ne kadar içerse içsin, hiç sarhoş olmuyorlardı. Ama hareketleri giderek daha mekanikleşiyordu.

Ece’nin gülümsemesi… donuktu.

Aslı’nın dansı… garip bir ritimde takılıp kalmış gibiydi.

Efe, bir adamın oturduğu masaya baktı. Adamın gözleri yarı kapalıydı ama yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı.

Başını kaldırıp elindeki bardağa baktı. İçki berraktı ama… sanki hafif dalgalanıyordu. Bir şey vardı bunda.

Burası… sadece bir eğlence mekânı değildi.

Sonra sahnedeki müzik değişti. Ve mekân titredi.

Bütün insanlar bir anlığına dondu. Sanki görünmez bir akıntıya kapılmış gibiydiler.

Ve işte o an, Efe korkunç gerçeği gördü.

Gözleri sahnenin yanındaki aynaya takıldı.

Ama orada… kendisi dışında kimse yansımıyordu.

Arkadaşlarının, diğer misafirlerin… hiçbirinin aynada yansıması yoktu.

Tüm mekân… bir kapan gibiydi.

İnsanlar sadece dans etmiyordu. Enerjileri çekiliyordu sanki.

İç güdüsel olarak arkadaşlarına dönüp baktı Ece’nin gülüşü solmuştu. Aslı’nın gözleri cam gibiydi. Cihan ise… neredeyse hareketsizdi. Onlar artık burada değildi sanki.

Efe’nin içini korkunç bir panik kapladı. Buradan çıkmalıydı. Kapıya doğru yöneldi. Ancak orada artık bir kapı yoktu.

Ve işte o zaman anladı. Burası, bir daha çıkamayacağı bir yerdi.

Efe’nin nefesi hızlandı. Buradan çıkmalıydı.

Bulunduğu yerin duvarları, girdiği salon değildi artık. Etrafındaki büyülü dekor kaybolmuş, yerine eski bir mahzenin karanlık taş duvarları gelmişti.

Arkadaşlarına dönüp bağırdı.

“Aslı! Cihan! Hemen buradan çıkmalıyız!”

Ama… gözlerini bile kırpmıyorlardı.

Ece’nin ağzından sessizce birkaç kelime süzüldü.

“Biz zaten buradayız…”

Ve işte o an, müziğin büyüsüne kapılmamış tek kişinin kendisi olduğunu anladı.

Buradan çıkmalıydı. Hemen.

Son gücüyle duvara vurdu, bağırdı, yardım istedi.

Ve tam umudunu kaybetmek üzereyken… her şey bir anda karardı.

Efe gözlerini açtığında, soğuk taş zeminde yatıyordu. Etrafına baktı.

Mekân… yoktu.

Eski Bizans kilisesinin arka bahçesinde, harap olmuş taş duvarların arasında yatıyordu.

Ece? Cihan? Aslı? Hiçbiri burada değildi.

Titreyerek ayağa kalktı. Dün gece yaşananları hatırlıyordu. Bütün detaylarıyla.

Polise gitti. Anlattı.

Ama… kimse ona inanmadı. Hatta kayıp arkadaşları konusunda suçlandı.

“Orada hiç Gölge Mekân diye bir yer olmadı.” Diyorlardı.

Haritalara tekrar tekrar baktı. İnterneti araştırdı. Gölge Mekân hakkında anlatılanları tekrar tekrar okudu. Ancak gerçekten orada bulunmuş orayı kendi gözleri ile görmüş kimseye rastlamadı.

O sokağa birçok kez gitti.

Ama orada yalnızca sıradan, harabe bir kilise ve eski apartmanlar vardı. Sanki mekân hiç var olmamıştı. Sanki arkadaşları hiç var olmamıştı.  Sanki her şey… sadece bir hayaldi.

Ama Efe biliyordu.

Gerçekti.

Ve biliyordu ki… onlar hâlâ oradaydı…

 

 

 

Etiketler : bike s. demirkız öykü gölge mekan
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image

Bunlar da ilginizi çekebilir

"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!

"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!

Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.

3 saat önce
Maya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir

Maya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir

Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.

8 saat önce
Artvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!

Artvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!

Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."

9 saat önce
Yorumlar

Other Posts
05.11.2025 - Kudüs: Kutsal Şehir mi, Yoksa Dünyanın Enerji Kalbi mi? 28.10.2025 - Kutsal Kâse: Tanrısal Bilincin Kapısı 25.10.2025 - Yüksek Farkındalık Çağında Serbest Enerji: İnsanlığın Bir Sonraki Sıçraması 20.10.2025 - Bir An Daha: Ölüleri Yaşatmanın Fotoğrafik Bilimi- Simile-Viventem 16.10.2025 - İlk Dondurulan Adam Yeniden Uyanırsa: Sadece Beden mi, Yoksa Ruh da mı Geri Dönecek? 13.10.2025 - Lyraan’ın Güncesi: Atlas’ın Kalbinden 13.10.2025 - 3I/ATLAS: GERÇEKTEN BİR KUYRUKLU YILDIZ MI, YOKSA KOZMİK BİR MESAJ MI? 07.10.2025 - Atlantisli Yıldız Tohumları Kozmik Rahimden Yankılanan Hatıralar 06.10.2025 - Yıldız Tohumları Gerçek mi? 05.10.2025 - 3 – 6 – 9: Kozmosun Gizli Anahtarı 03.10.2025 - Titreşimin Mimarisi: Om’un Ötesine Uzanan Yol 01.10.2025 - Kendime Öğütler 23.09.2025 - Geçmişi Değiştiren Deney: Kuantumun Tuhaf Zaman Oyunu 22.09.2025 - 500T’de bir Sürahi Nine 19.09.2025 - Astroloji Bilir 16.09.2025 - Cadının Aynasında: Işığın ve Gölgenin Hikâyesi 12.09.2025 - Kaç Adamla Oldun…? 11.09.2025 - Kız kısmı okuyup da ne yapacak? 10.09.2025 - 80 Kilo Daha Hafif 07.09.2025 - Rosalinda – Ahtapot’un gölgesinde Aşk 07.09.2025 - Walter Russell ve Kuantum Çağının Yankısı: Unutulmuş Geleceğin Hatırlanışı 05.09.2025 - Karanlıkta Bir Işık: Fatma ve Çocuk 04.09.2025 - Son Baharda Aşk 03.09.2025 - Eylül’ün Eşiğinde: Işığın ve Gölgelerin Dansı 02.09.2025 - Hatırlamanın Zamanı: Dünya’nın Unutulmuş Hikâyesi 02.09.2025 - Beyaz Cadılar: Işığın Kadim Muhafızları 01.09.2025 - Ayten’in Işıkla Sınavı 30.08.2025 - Evde Misafir Var: Tahliye Planı ve Acil Çıkış Haritası 29.08.2025 - Cenazeye Gitmedim 29.08.2025 - PEGASUS PROJESİ: ZAMANIN PERDELERİNİ ARALAYAN GİZLİ DENEYLER 28.08.2025 - Kozmik Hafıza: Akaşik Kayıtların Kapısını Aralamak 24.08.2025 - Kozmik Gizem: ASKAP J1832-0911 23.08.2025 - 3I/Atlas: Uzaydan Gelen Bir Ziyaretçi mi, Yoksa Kozmik Bir Sondaj Aracı mı? 22.08.2025 - PENCERENİN ARDINDA 17.08.2025 - Fedakârlık Nereye Kadar? 10.08.2025 - Çocuklarıma Hayat Dersleri 09.08.2025 - DUYMAYAN KİM? 03.08.2025 - Kadın Dilinden Anlama Sözlüğü – Damat adayına tavsiyeler 02.08.2025 - Erkek Manifestosu (Bir Anadolu Eri’nin Haykırışı) 29.07.2025 - Dino Mahallede 26.07.2025 - Hijyen Sanatı 23.07.2025 - Bir Şey Yapacaktım ama Ne? 20.07.2025 - Bir Kahve Alır mıydınız? 19.07.2025 - Mırnav’ın Açlık Savaşı 18.07.2025 - Gülbahar Teyze ve Üç Cingöz 17.07.2025 - Cinayet Kulübü 15.07.2025 - Ayın Karanlık Yüzü 14.07.2025 - Porselen Bebek 10.07.2025 - Karga Kardeşliği: Kanat Kanata İntikam 09.07.2025 - Kâmil ve Mahalle Savaşları 29.06.2025 - Son Fırça Darbesi 28.06.2025 - Bir Tutam Sır 26.06.2025 - Selahattin ve Sihirli Hoparlör 23.06.2025 - Karabıyık: Sucuğu kim yedi? 20.06.2025 - VIZBEY’İN BODRUM GÜNLÜKLERİ 19.06.2025 - BEYAZ ATLIYI BEKLERKEN 18.06.2025 - DELİ KİM? 16.06.2025 - Kozmik Dolmuş Günlükleri 3 Stardate-2 Yaş Krizi Galaksisi 14.06.2025 - Orda Bir Köy Var Uzakta 13.06.2025 - ARŞİV 11.06.2025 - Kozmik Dolmuş Günlükleri 2_Kaynanaların Gözü Üzerimde 10.06.2025 - Hayat Ağacı (Tree of Life) 09.06.2025 - Kim Bu Bebek! 07.06.2025 - Kali Yuga’dan Satya Yuga’ya Geçiş: Kozmik Döngüde İnsanlığın Uyanışı: Ezoterik, Kabalistik, Felsefik ve Tasavvufi Perspektiflerden Derinlemesine Bir İnceleme 05.06.2025 - KUTSAL KAN: TOMRİS 05.06.2025 - ERTESİ GÜN 05.06.2025 - UYUYOR GİBİ... 03.06.2025 - GÜNEŞTEN GELEN 02.06.2025 - Yalanın Kızı 30.05.2025 - YENİ BİR ÇAĞIN EŞİĞİNDE 25.05.2025 - 144.000: IŞIĞIN SON SAVAŞI 19.05.2025 - Karanlık Çağ - Deniz Kavimleri (MÖ 1200–800) 15.05.2025 - Gölge Mekân – Seçilmişlerin Kulübü 08.05.2025 - BAY KURT 02.05.2025 - YİTİK EŞİK 30.04.2025 - ADIMI KANLA YAZDIM 30.04.2025 - Kurt Mitolojisi: Kültürler Arası Bir Sembolün İzinde 25.04.2025 - SON DURAK 21.04.2025 - YUVAYA DÖNÜŞ 18.04.2025 - SAKLAMBAÇ 18.04.2025 - Süper Ruh: Evrensel Bilincin Uyanışı 17.04.2025 - LANETLİ YÜZÜK 15.04.2025 - KÖK 14.04.2025 - AYSU VE GÖLGELER KAPISI 11.04.2025 - SİSLERİN İÇİNDEN GELEN 09.04.2025 - ZAMANIN YANKISI 07.04.2025 - Beneath the Endless Waves 07.04.2025 - Arzın Merkezine Bir Bakış: Oyuk Dünya Teorisi 04.04.2025 - İLAHİ DÖNÜŞÜM 31.03.2025 - SAAT 3:12 31.03.2025 - YERALTININ GİZEMLİ DİYARLARI: KADİM MİTOLOJİLERDEN EZOTERİK SIRLARA 25.03.2025 - Sonsuz Dalgaların Altında (Denizkızlarının öyküsü) 25.03.2025 - Ejderhalar: Mitolojiden Gerçekliğe, Kültürler Arasında Bir Yansıma 20.03.2025 - Yıldızların Çocukları – Esmeralda’nın Hikâyesi 20.03.2025 - İSİS:KADİM TANRIÇANIN KÖKENİ VE DÜNYAYA YAYILIMI 15.03.2025 - Kediler, Sfenksler ve Kadim Medeniyetler: Bilim ve Ezoterizmin Kesişimi 10.03.2025 - Kaybolan Halkın Işığı 10.03.2025 - Megalitik Yapılar, Kristal Teknolojisi ve Kozmik Enerji: Atlantis’ten Göbeklitepe’ye Ulaşan İzler 07.03.2025 - Tarih Öncesi Nükleer Savaş: Mitolojiler, Arkeolojik Kanıtlar ve Alternatif Teoriler 04.03.2025 - Kadim Uçan Araçlar ve Gizli Teknolojiler: Vimanalar, Anunnaki ve NASA’nın Derin Uzay Sırları 02.03.2025 - AHİT SANDIĞI: KAYIP MİSTİK TEKNOLOJİ VE SAKLANAN SIRLAR 27.02.2025 - İNSANIN YARATILIŞI: MİTOLOJİ, BİLİM VE DNA’NIN SIRLARI 24.02.2025 - LİLİTH: UNUTULMUŞ TANRIÇADAN ŞEYTANİ DİŞİLE 20.02.2025 - YILAN İNSANLARIN SIRRI: DNA, İNSANIN YARATILIŞI VE EZOTERİK BİLGELİĞİN VE GİZLİ TARİHİN ŞİFRELERİ 17.02.2025 - Nefilimler: Yeryüzüne İnen Tanrılar mı, Uzaylı Hibrit Irk mı? 17.02.2025 - Peygamber Enok: Tanrı’nın Katına Yükselen Peygamber mi, Uzaylılarla Buluşan Bilge mi? 14.02.2025 - HZ. İBRAHİM: TARİH, MİTOLOJİ VE EZOTERİK GELENEKLERİN KESİŞİM NOKTASI 12.02.2025 - Tufan Efsaneleri: Nuh’un Gemisi ve Kadim Hafızanın İzleri 10.02.2025 - Bike’nin Kadim Sırlar Defteri 09.02.2025 - Ruhun Sonsuz Yolculuğu
ad image
ad image