Tufan Efsaneleri: Nuh’un Gemisi ve Kadim Hafızanın İzleri
Bike S. Demirkız'ın köşe yazısı: Tufan Efsaneleri: Nuh'un Gemisi ve Kadim Hafızanın izleri
12/02/2025 08:31 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:31 | Bike S. Demirkız
Tufan Efsaneleri:
Nuh’un Gemisi ve Kadim Hafızanın İzleri
İnsanlık tarihinin en eski ve en yaygın anlatılarından biri, büyük bir tufanın dünyayı sular altında bırakmasıdır. Bu olay, farklı kültürlerde değişen detaylarla anlatılsa da ortak bir tema dikkat çeker: İnsanlığın günahları veya doğanın dengesinin bozulması sonucunda, tanrılar ya da kozmik güçler tarafından büyük bir felaket gönderilir. Ancak, bir kişi ya da grup bu felaketten kurtulmak için bir şekilde uyarılır ve yeni bir çağın başlangıcına öncülük eder.
Bu mitlerin en bilinen örneği Nuh’un Gemisi’dir. Ancak, Mezopotamya’daki Gılgamış Destanı, Hindistan’daki Manu efsanesi, Amerika kıtasındaki Hopi ve Aztek tufan anlatıları, Çin’in büyük sel mitleri ve Avustralya Aborjinlerinin hikayeleri de benzer temalar taşır.
Peki, bu kadar farklı coğrafyada ortaya çıkan bu anlatılar sadece mitlerden mi ibaret? Yoksa insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birinin, hafızalardaki yankısı mı?
Bilimsel veriler, bu efsanelerin ardında yatan gerçekleri anlamamıza yardımcı olabilir. Ayrıca, tufan sonrası inşa edilen megalitik yapılar, bu felaketin bıraktığı izleri taşıyor olabilir mi?
Nuh’un Gemisi ve Diğer Tufan Efsaneleri
1. Nuh’un Gemisi: Büyük Sel ve Tanrı’nın Buyruğu
Semavi dinlerin en bilinen tufan anlatısı, Tevrat, İncil ve Kur’an’da yer alan Nuh’un Gemisi hikayesidir. Hikayeye göre, insanlık yoldan çıkmış ve Tanrı’nın gazabını üzerine çekmiştir. Tanrı, Nuh’u uyararak büyük bir gemi yapmasını emreder. Nuh, bu gemiye ailesini ve her hayvandan birer çifti alarak tufandan kurtulur.
Tufan, 40 gün 40 gece sürer ve tüm dünyayı sular altında bırakır. Sular çekildiğinde gemi, Ağrı Dağı veya civarındaki bir yüksekliğe oturur. Nuh, suların çekildiğini anlamak için önce bir karga, ardından bir güvercin gönderir. Güvercin, ağzında bir zeytin dalı ile geri döndüğünde, yeryüzünün tekrar yaşanabilir hale geldiği anlaşılır.
Bu hikaye, yalnızca dini bir anlatı değil, aynı zamanda insanlığın yeniden doğuşunu simgeleyen arketipsel bir semboldür.
2. Gılgamış Destanı: Utnapiştim’in Kurtuluşu
Nuh’un tufan hikayesine en yakın anlatılardan biri, Mezopotamya’nın en eski destanlarından biri olan Gılgamış Destanı’nda yer alır. Sümer ve Akad kaynaklarında geçen bu hikâyede, tufanı yaşayan kişi Utnapiştim’dir.
Tanrılar, insanları cezalandırmaya karar verdiğinde, bilge tanrı Ea (Enki), Utnapiştim’i uyararak büyük bir gemi yapmasını ve ailesiyle birlikte hayvanları gemiye almasını söyler. Tufan, 6 gün 6 gece sürer ve dünyayı sular altında bırakır. Gemi, Nisir Dağı’na (bazı kaynaklarda Ağrı Dağı veya Zagros Dağları olarak yorumlanır) oturur. Utnapiştim de suların çekildiğini anlamak için bir güvercin ve bir karga gönderir. Karga dönmeyince, suyun çekildiğini anlar ve bir adak adar.
Bu anlatı, Nuh’un hikayesiyle çarpıcı benzerlikler taşır. Sümerlerden Yahudi ve Hristiyan geleneğine aktarıldığı düşünülmektedir.
3. Manu’nun Tufanı: Hint Mitolojisindeki Kurtuluş Gemisi
Hindistan’da, Satapatha Brahmana ve Mahabharata gibi eski kutsal metinlerde tufan anlatısı Manu ismiyle geçer. Manu, bir gün bir balık yakalar. Ancak bu balık sıradan bir balık değildir; ilahi bilgiyi taşıyan tanrı Vişnu’nun bir avatarıdır. Balık, Manu’ya büyük bir tufanın yaklaşmakta olduğunu söyler ve ona bir gemi yapmasını emreder.
Tufan başladığında, balık gemiyi devasa bir yılan olan Vasuki’ye bağlar ve yüksek bir dağa çeker. Böylece Manu ve yanındaki seçkinler tufandan kurtularak yeni bir çağ başlatır.
Bu hikâye, hem Nuh’un hem de Utnapiştim’in hikayeleriyle benzerlikler taşır ve tufanın evrensel bir anlatı olduğunu düşündürmektedir.
4. Hopi ve Aztek Mitolojilerinde Tufan
Kuzey Amerika’nın Hopi yerlileri, tufanı “önceki dünyanın yok oluşu” olarak tanımlar. Hopilere göre, büyük bir su felaketi insanları cezalandırmış, ancak bilge bir halk yeraltı mağaralarına sığınarak hayatta kalmıştır.
Aztek mitolojisinde ise Coxcox ve Xochiquetzal adlı kahramanlar, devasa bir selden kurtulup yeni bir neslin ataları olur. Onların torunları, tufan sonrası tekrar insanlığın çoğalmasını sağlar.
5. Çin’in Büyük Tufanı ve Yu’nun Kahramanlığı
Çin mitolojisinde, Büyük Yu tufanı engelleyen kahramandır. Tanrılar insanları cezalandırmak için büyük bir su taşkını gönderir. Ancak Yu, akarsuları kontrol altına alarak felaketi sona erdirir ve Çin’de uygarlığın devam etmesini sağlar.
Bu anlatılar, tufanın sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda insanlığın varoluşsal bir sınavı olarak görüldüğünü gösterir.
Megalitik Yapılar ve Tufan Bağlantısı
Tufan sonrası hayatta kalanlar, kaybettikleri bilgileri korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla anıtsal yapılar inşa etmiş olabilirler. Bu yapılar yalnızca dini veya astronomik merkezler değil, aynı zamanda tufanın anısını yaşatan birer uyarı niteliğinde olabilir.
1. Göbeklitepe ve Karahantepe (MÖ 9600 – 8000)
Dünyanın en eski tapınak kompleksi olarak bilinen Göbeklitepe, tufan sonrası insanlığın ilk büyük inşa projelerinden biri olabilir. T biçimli sütunlarda yer alan hayvan figürleri, tufandan kurtulan türlerin sembolik bir temsili olabilir. Karahantepe’deki yapılar da benzerözellikler taşır.
Bu yapıların aniden gelişen bir medeniyetin ürünü olması, tufan sonrası bir yeniden inşa sürecinin göstergesi olabilir.
2. Paskalya Adası Moai Heykelleri
Paskalya Adası’nın yerlileri, tufandan kurtulduklarına dair mitlere sahiptir. Moai heykelleri, tufandan sonra bilgeliklerini ve atalarını onurlandıran bir topluluğun izleri olabilir.
3. Nabta Playa: Mısır’ın Çöl Gözlemevi
Mısır’daki Nabta Playa taş çemberi, dünyanın en eski astronomik gözlemevlerinden biri olarak kabul edilir. Tufan sonrası insanlar, gökyüzünü dikkatle inceleyerek gelecekteki felaketleri önceden tahmin etmeye çalışmış olduğu gözükmektedir.
4. Stonehenge ve Malta Tapınakları
Stonehenge’in konumu ve astronomik hizalamaları, tufan sonrası insanların kozmik döngüleri anlama çabasıyla bağlantılı olduğu varsayılmaktadır. Benzer şekilde, Malta’daki devasa tapınaklar da tufanın hatırasını korumak ve doğanın ritmini gözlemlemek için inşa edilmiş olabilir.
Bu yapılar, tufanın ardından insanlığın gökyüzünü ve doğayı anlama çabalarını mı simgeliyor?
Tufanın Göksel Sebepleri: Kozmik Bir Felaket mi?
Tufan efsanelerinde sıklıkla gökyüzü olaylarına referanslar bulunur. Acaba bu anlatılar, geçmişte yaşanmış bir göktaşı çarpmasının veya büyük bir kozmik olayın yankıları mı?
1. Meteor Çarpmaları ve Ani Isınmalar
• Hiawatha Krateri (Grönland): Yaklaşık 12.800 yıl önce Dünya’ya çarpan büyük bir meteorun, küresel iklimde ani değişikliklere ve sellere neden olduğu düşünülmekte.
• Hint Okyanusu Tsunami Teorisi: Madagaskar yakınlarında keşfedilen tsunami izleri de, anlatıla gelen tufan hikayeleriyle örtüştüğü görülmektedir.
2. Güneş Patlamaları ve Manyetik Değişimler
Güneş’te meydana gelen büyük patlamalar, Dünya’nın manyetik alanını etkileyerek iklim değişikliklerine neden olmuş olabilir. Bu da ani buzulların erimesini ve deniz seviyelerinin yükselmesini tetiklemiştir.
Sonuç: Tufan Mitleri Gerçek mi, Yoksa Kolektif Hafızanın Bir Yansıması mı?
Dünya çapında bu kadar çok tufan anlatısının bulunması, yalnızca bir tesadüf olamaz. Bilimsel araştırmalar, büyük çevresel felaketlerin tarih öncesi insan toplulukları üzerinde derin etkiler bıraktığını gösteriyor. Buzulların erimesi, göktaşı çarpmaları ve devasa tsunamiler, tufan mitlerinin temelini oluşturmuş olabilir.
Öte yandan, ezoterik öğretiler tufanı yalnızca bir felaket değil, aynı zamanda bir dönüşüm olarak ele alır. Kabala’da tufan, insanlığın ruhsal gelişimi için bir sınav olarak yorumlanırken, Hermetik öğretilerde tufan, Atlantis bilgeliğinin kaybolup yeniden ortaya çıkmasını simgeler.
Tufan efsaneleri bize geçmişin hatırasını mı anlatıyor, yoksa geleceğe dair bir uyarı mı veriyor? Belki de bu sorunun yanıtı, halen kayıp medeniyetlerin mirasında ve kadim yapıların taşlarında gizlidir.
Kaynakça
• Ryan, W. & Pitman, W. (1998). Noah’s Flood: The New Scientific Discoveries About The Event That Changed History.
• Hancock, G. (2015). Magicians of the Gods.
• Blavatsky, H.P. (1888). The Secret Doctrine.
• Sitchin, Z. (1976). The 12th Planet.
• Temple, R. (2003). The Sirius Mystery.
• Tvedtnes, J. (2002). The Flood in the Ancient Near East.
• Britannica, “Flood Mythology and Archaeology”.
Yazan: Bike S. Demirkız
Bunlar da ilginizi çekebilir
"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!
Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.
3 saat önceMaya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir
Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.
8 saat önceArtvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!
Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."
9 saat önce

