Arama

                                                

Kozmik Dolmuş Günlükleri 3 Stardate-2 Yaş Krizi Galaksisi

Bike S. Demirkız'ın Köşesi (ÖYKÜ) : Kozmik Dolmuş Günlükleri 3 Stardate -2 Yaş Krizi Galaksisi

16/06/2025 05:10 | Son Güncelleme : 06/11/2025 20:29 | Bike S. Demirkız


Kozmik Dolmuş Günlükleri 3 Stardate-2 Yaş Krizi Galaksisi
ad image
ad image

Kozmik Dolmuş Günlükleri 3 Stardate

2 Yaş Krizi Galaksisi

 IMG-20250616-WA0001[1]-i684fa79f22134.jpg

Yıl 2025, Hisarüstü Uzay Üssü, Koordinat: 41.0841° N, 29.0503° E
Görev: Yüksek riskli bir uzay keşif görevi. Hedef: Özdilek AVM
Mürettebat:
– Komutan Bahar
– 2. Komutan Ayten Hanım
– İkmal Subayı Perihan Teyze
– Yeni tayfa: Üst komşu ve kıdemli dost Nebahat
– Ve en tehlikeli yolcu: Prenses Elifnaz (yaş 2, bezi yeni bırakmış, ruh hali belirsiz)
– Sürücü: Ben. Yani kaptan görünümlü mahkûm.

Uzay Dolmuşumu evin önüne çekmiştim ki, önce, kırmızı-kahve desenli şalı omzuna atmış, elinde zarifçe salladığı kahve termosuyla Nebahat Hanım kaldırımda belirdi. Topuklu kısa botları ‘tak tak’ ses veriyordu. Dudaklarında koyu gül kurusu bir ruj, saçları fönlü ama hafif kabarmış, beli ki saç spreyinin son katı yeni sıkmış.

 “Ay vallahi trafik varsa hiç bana göre değil! Toronto’da sabah 8'de yoga, 9’da Whole Foods’a uğruyordum. Burada daha apartmandan inene kadar bileğim tutuldu,” dedi arka kapıyı açmadan önce.

Ayten Hanım peşinden yetişip hemen araya girdi:

 “Ay Nebahat Hanımcım sen öne geç, rahat et. Bahar’la biz zaten arkada çocukla ilgileniyoruz.”

Bahar iç çekti. Elifnaz ise zaten kemerle savaşıyor, çantasını tekmeliyor ve “Iiiiçiiiçiiiiiğğğğ!” diye başlamıştı bile. Perihan Teyze oflaya puflaya yanına yerleşmeye çalışıyor. Nebahat geçti öne oturdu hemen, yerleşti. Etrafa bakındı, burnunu çekti.

 “Ay Bahar kızım, şu arabanın içi hep böyle mi kokuyor? Toronto’da damat arabayı bitkisel dezenfektanla temizletiyor. Koku miss sanki her an doğanın içindeymişsin gibi. Siz de yaptırsanıza ayol!”

Ayten Hanım, yol boyunca hayran hayran bakmaktaydı komşusuna. "Ahh Nebahat abla ne kadınsın ya... Keşke kızım da senin damadın gibi biriyle evlenseydi. Ay vallahi çocuk doktor üstüne üstlük sayesinde vatandaşlık da almışlar ailecek." Diye içinden geçirirken, dayanamadı, ağzından kaçırıverdi:

 “Vallahi senin oğlan gibi bir damat bize nasip olamadı…”

Bahar gözlerini devirdi “Annneee” dedi sadece. Annesi “Ne dedim ki şimdi ben” diye söylendi.

Elifnaz o sırada montunu çıkarmaya çalışıyordu. Sonra tekrar giymek istedi. Sonra bir anda:

“ANNE ÇİSSSSS!!!” diye tiz bir sesle arabayı inletti.

Bahar telaşla Elifnaz’a döndü:

“Birazcık sabret canım, AVM’ye varıyoruz.”

Ama bu Elifnaz için hakaret gibi bir şeydi. Derin bir nefes aldı ve bebek koltuğunda kendini geriye attı. Ayaklarını havaya dikti. Bir bacağını annesinin omzuna vurdu. Kıyamet başlamıştı.

🚨 Uzay gemisinde kriz anonsu: 🚨

“3 numaralı yolcu bölmesinde sıvı tehdidi saptandı. Bezin terk edilişi sonrası oluşan boşluk, evrenin dengesini bozuyor. Tüm personel hazırlıklı olsun.”

Ben yavaşça aynadan baktım. Bahar göz göze geldi benimle.

 “Altına yaptı mı?”

“Henüz değil… ama yapmak üzere.”

Nebahat bir yudum kahvesinden aldı.

 “Bizim torun 18 aylıkken bezi bıraktı. Hatta yuvasında bu konuda madalyası bile var. Toronto’da bir dergiye bile kapak olmuştu bu başarısı.”

Perihan Teyze içinden: “Offf gene başladı. Biliyoruz o dergiyi yüz kere burnumuza soktu, yuvanın aylık bülteni o” “Nebahat Hanımcım, ne güzel torunun şahaneymiş ilk defa duydum, biz de Türk Halkı olarak gurur duyduk kendisiyle. Başarıları daim olsun evladımızın” deyiverdi.

Yıldız tarihi 3256. Mürettebatla birlikte, 'Özdilek-Prime' adlı gezegene iniş yaptık. Ancak henüz atmosfer kontrolü sağlanamadan, minik Prenses Elifnaz’dan acil sinyaller almaya devam ediyoruz.”

Elifnaz (huzursuz, gözleri dolu dolu, dans eden bir şekilde kıvranıyor:
“Çis çisiiim çis çiiisss!!”

Beni bir panik dalgası sardı o an. Gözlerimle navigasyonu tarıyorum. Gözle görülür bir tuvalet işareti yok ortada. O sırada başka bir baba da elinde kıvranan bir oğlanla koşturuyor. Göz göze geldik. Bir an. Sessizlik. İkimizin de gözlerinde aynı mesaj okunuyordu: “Kardeşim... yalnız değilsin.”

Ayten Hanım emir komuta zincirinin başı gibi:
“Sol koridor! Çocuk oyun alanını geçince sağda. Koş oğlum koş, kaçırmasın!”

Perihan Teyze: “Bez bırakınca rahat edeceğiz dedik, uzaya füze göndermek daha kolaymış!”

Nebahat soğukkanlılıkla elindeki Chanel çantasını sıkıca kavrayıp:
“Benim torunlar Kanada’da ‘potty training’ eğitimi alıyorlardı. Halıya bile yapmadılar hiç, biz hep parkeye denk getirttik.”

Ne yapacağımı bilemeden Prensesi kaptım. Hedefe kitlendim. Tuvalete on yedi saniye mesafe. Yeterli mi? Hayır ama umut da bir stratejidir.”

Tam o an, Brüksel’deki meşhur 'Manneken Pis’ heykeli (Çiş yapan çocuk heykeli) canlandı gözümün önünde. Tek fark, bu kucağımdaki canlıydı.ve ne yazık ki babalar şıp diye anlar “artık çok geçti.”

Elifnaz’ın önce gözleri büyüdü, sonra rahatladı: “Ohh oldu...” Derin bir sessizlik ardından klasik çocuk zafer bakışı.

Ben:
“Eyvah eyvahhh...”

Ayten Hanım burnunu tutarak:
“Koku bana kadar geldi. Valla bravo damat el kadar çocuğu yetiştiremedin. Bahar kızım tekrar bez mi taksaydık buna?”

Perihan Teyze:
“Bu çocuğun içi dışı biber gazı gibi. Hem aniden patlıyor hem geride iz bırakıyor.”

Nebahat, burnunu işlemeli mendiliyle kapatarak:
“Bizimkiler Kanada’da böyle şeyleri lavanta suyu ile çözüyor. Gerçi bizimkiler bu yaşta tuvaleti çoktan çözmüştü ya.”

Bahar bu arada ilk bulduğu çocuk mağazasına girmiş yeni çamaşır ve kıyafet almış, süper anne modunda kaşla göz arasında Elifnaz’ı değiştirmişti.

Elifnaz ise durumdan gayet hoşnut kendine yeni bir hedef belirlemişti bile.

Bense düşünüyorum:

“Bir çocuk ne kadar küçükse, krizi o kadar büyük olur. Uzayda ses duyulmaz ama AVM zemininde yankılanır…”

Yemek katına doğru ilerlerken Bahar bana dönüp:

“Bizim bir şeyler yememiz lazım. Birer köfte yesek iyi olacak.”
Ayten Hanım:
“Yok yok bana bir çorba yeter senden de 1-2 köfte alırım kızım.”

Perihan Teyze: “Benimki Bir buçuk olsun.”

Nebahat:
“Toronto’da hep kinoalı avokadolu salata alırım, burada da vardır inşallah. “

AVM’ye adım atalı tam 17 dakika olmuştu. Galaktik koordinatlara göre, bu süre iki kriz, bir mola, üç tehdit, beş “anneeeeeee” çığlığı demekti. Elifnaz henüz stabilize olmamıştı.

Nebahat konuşurken ben küçük bir “galaktik titreşim” hissettim. Yanımdaki minik varlık aniden durdu kolumu çekiştiriyor. Sonrasında ani tiz bir çığlık:

“BEN DONDULMA İSTİYOM!”
“Hayır, yemek önce.”
“DONDULMAAAAAAAA!”

Bahar dondurma teklifini nazikçe erteleme çabasına girmişti:
Şimdi olmaz, önce yemek. Sonra bakarız...”

Elifnaz tepinmeye başladı bile, minik ellerini yumruk yapıp bağırıyordu:
“Yok! Şimdddi! Şimdddi istiyorum dondulmaa!!”

Ayten, Perihan ve Nebahat üçlüsü birbirlerine bakmakta.

Nebahat Hanım fısıldayarak:
“Ayten, senin damat Kanada’da yaşasa yılın babası seçilirdi. Benim kız da öyle biriyle evlenseydi keşke... ahh.”

Kısa bir sessizlik. Sonra Elifnaz bu sefer yerde tepinme başlıyor.

“Toyuncakçıyaya da gitçeeez!”
“Şimdi değil Elifnaz, yemek yiyeceğiz dedik ya...”
“ BEN TOYUNCAK İSTİYOM!”
“Hayır.”
“O ZAMAN KAKA GELİYO!”

Durduk. Tüm ekip nefesini tuttu.

Bahar eğildi.
“Elifnaz bak, daha yeni tuvalete gittin.”
“KAKKKAA”
“Gelmiyor canım.”
“GELİYOOOOOO! BAK GELDİ GELDİ! ŞİMDEE GELİYO HEMEEENNN!”

Bir anda yerde döndü, ayaklarını yere vurdu. Gözler doldu, dudak büküldü.
Ayten Hanım çaresizlik içinde etrafa baktı. Nebahat elindeki çantasını sıkıca kavradı.

Benim gözüm, hemen yakınlardaki bankta oturan bir babaya takıldı. O da beş yaşlarında oğluna “Alpcan bak bu son çikolata” diye yalvarıyordu. Göz göze geldik. Başımızla birbirimize küçük bir selam verdik.
"Direniyoruz."
"Son 18 saat işe az kaldı."

Elifnaz bir anda fırladı:

“DONDULMA YOKSA KAAKKKAA!

Herkes durdu.

Bahar hafifçe sordu:
“Ne dedin sen?”
“DONDULMA YOKSA KAAKKKAA!

Dondurma karşılığında şantaj!

Ayten Hanım:

“Bahar, vallahi siz böyle değildiniz.”
Nebahat:
“Toronto’da çocuklar kaka demeyi bile bilmez.”

Ben arabulucu olarak duruma hemen el koydum:

“Tamam tamam, bir top çilekli alalım, ama oyuncak yok!”

Dondurmacıya vardık. Kuyruk var. Elifnaz zıplıyor.

“Çilekliiiiiiiiii çileeeeeeeekliiiiii ooooolsun!”
“Tamam kızım, çilekli işte. Bak amca koyuyor şimdi...”

Dondurma geldi. Tam eline verecektik ki...

“BU ÇİLEK DEĞİL! BU BAŞKA”!
“Elifnaz, bak çok güzel bu”
“BUNU İSTEMİYOMMM!”

Ve... dondurma yere. Çıt! Zaman durdu.

Bahar:
“Bir daha dondurma yok sana Elifnaz” “Bu sondu”

“Dondurma ne zaman bu kadar pahalandı ya...”


Elifnaz ani bir şekilde yeni bir hedef belirledi, rotasını o yöne çevirdi:
“BEN TOYUNCAK İSTİYOMMM!”

Ok gibi fırladı yerinden. Geride eriyen dondurma, dökülen gururumuz, yere çökmüş gururumuzu peçeteyle almaya çalışan ben.

Elifnaz’ın peşinden hep beraber oyuncakçıya doluştuk. “Sadece bakacağız” planı ilk beş saniyede çöktü.

“BUUUUUU! BUUUUUUUU BUNU İSTİYOM BUUUU!”
“Hayır Elifnaz, hani dondurma alacaktık.”
“YOK! DONDULMA YOK! O YERDE! BU VAL!”

Bahar eğildi:

“O zaman bak oyuncağı da alamayız.”
“AMA BU TOYUNCAM BENİM!”
“Elifnaz bak...”

Elifnaz ciddileşti. Bir adım geriye gitti, sonra gözlerini kısıp:
“O zaman... KAKAAA...yüzü kızarmaya ve ıkınmaya başladı ki…”

Hepimiz aynı anda:

“Tamam! Tamam! Alıyoruz!”

Elifnaz bir elinde ışıklı oyuncak, diğerinde ikinci kez alınan çilekli dondurma ile yürüyordu.  Tüm AVM’yi muzaffer bir komutan edasıyla, zafer trampetleri çalıyormuşçasına ilerledi.

Yemek yemeden eve geri dönmeye karar verdik. Arabaya binerken son kez arkasına döndü:

“Haftaya iki toyuncak istiyom!”

Sonra da koltuğuna kurulur kurulmaz iki dakikada uyudu.

“Pıııırrrt...”

Ayten Hanım ön koltukta kolonyasını burnuna tuttu, Perihan teyze camı açtı (Evet evet Scotty Gaffar Usta tamir etti camı sonunda). Nebahat Hanım hâlâ Toronto’dan bahsediyordu büyük özlemle.  Bahar ellerini diken diken olmuş saçlarına attı. Ben uzay dolmuşunu galaksinin derinlerine doğru sürdüm.

Elifnaz ise bebek koltuğunda:

Bu savaş zaferle sonuçlandı. Yeni seferler için silahlarım da hazır.”  Huzuru içinde uykuya dalmıştı...”

Arabanın içi kısa süreliğine bir uzay boşluğu gibi sessizleşti. Sadece arada sırada duyulan mide gurultuları ve her bir sarsıntıda “Zıng zıng zıng! MERHABA BENİM ADIM ZEYNEP, OYUN ARKADAŞINIM, SENİN ADIN NE…” duyulmaktaydı.

Ben ise direksiyona tutunmuş, sessizce iç sesimle konuşuyordum:

"Kaptanın günlüğü… 4. saat… Galaksinin en küçük ama en güçlü Prensesi nihayet uyudu. Mürettebat ağır hasarlı. Psikolojik tamirat gerekebilir."

Bahar:
“Şu oyuncağı camdan atsak, ne ceza yeriz acaba?

Nebahat yorgun bir sesle:
“Kanada’da çocuk oyuncakları sessizdir. “

Ayten Hanım:
“Bu çocuk kesin babasına çekmiş. Benim kızım küçükken asla böyle yapmazdı.  Kader işte, Bahar senin damat gibisini bulamadı Nebahat Hanımcımm…”

Uzay dolmuşunu galaksimizin önüne yanaştırdım.
Elifnaz hâlâ uyuyordu, ağzı hafif açık, nefes düzenli ama kapalı gözlerden bile anlaşılan o korkutucu enerjiyle…

“Ben sadece şarjdayım babacım. Bekleyin beni, az sonraa.”

Ayakkabılar, torbalar, oyuncaklar, bir adet iki kez yalanmış lolipop, ıslak mendil torbası, bezsizliğin getirdiği ıslak kıyafetler ve sonunda eve giriş...

Bahar çantaları yere bıraktı. Ayten Hanım aynaya bakıp saçını gömleğini düzeltti.
Nebahat koltuğa oturdu, ayaklarını ovdu. Perihan Teyze çay yapmaya koştu. Dolaptan börek çıkarttı.
Ben kucağımda Elifnaz ile... ayakta kalakaldım.

Elifnaz’ı yatağına nazikçe yatırdım sonunda, hiç sarsmamaya dikkat ederek. Üzerine bir ince battaniye serdim. Oyuncağı yanına bıraktım. Tam herkes derin bir nefes almıştı ki…
“Zıng zıng zıng! MERHABA BENİM ADIM ZEYNEP, OYUN ARKADAŞINIM, SENİN ADIN NE…”

Ayten Hanım:
Vallahi söküp pilini alırım ha!

Ben:
“O pil alınamaz. O oyuncak uzaylı gibi. Açarsan daha kötü şeyler olabilir.”

Ve işte tam o an…

Elifnaz gözlerini araladı.  Yataktan kendi başına indi. Saç baş dağılmış. Üzerinde dondurma lekeleri. Elinde yeni oyuncağı ve dudaklarının kenarında küçük bir sırıtış.

“Anneeee, parka gidelimmm!”

Herkes donmuş gibi bakarken, Nebahat “Bugün için çok teşekkürler, ben evime gidiyorum, unutmuşum Kanada’dan kızım arayacaktı.”

Ayten’le Perihan “aa kızını da çok özledik, biz de bir görüverseydik” diye onlardan beklenmeyecek bir çeviklikle yerlerinden fırladılar.

Bahar bana gözleri ile park görevini yükleyiverdi hemen.

Bense yine kendi iç sesime döndüm:

 

"Kaptanın günlüğü… Mürettebatın morali çöktü. Prenses uyandı. Yeni hedef: park. Enerji seviyesi %120. Geri çekiliyoruz."

Etiketler : Bike S. Demirkız öykü
Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image

Bunlar da ilginizi çekebilir

"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!

"Tavan Arası" Dergisi 2. Sayısıyla Dijital Yayın Hayatında: Sanatın Işığında Farkındalık Vurgusu!

Kültür, sanat ve edebiyatın dijital adresi "Tavan Arası" dergisi, Kasım 2025 tarihli 2. sayısı ile okuyucularıyla buluştu.

3 saat önce
Maya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir

Maya Uygarlığının En Eski Anıtı: Evrenin Haritası Olabilir

Meksika'nın Tabasco eyaletinde keşfedilen devasa Aguada Fenix anıtı, yapılan son araştırmalara göre yalnızca büyük bir yapı değil, aynı zamanda evreni sembolize eden bir 'kozmogram' olarak inşa edilmiş olabilir.

8 saat önce
Artvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!

Artvin'de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Coşkusu: Tüm Halkımız Davetli!

Artvin Valiliği ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nden Ortak Çağrı: "Yeşil Vatan Sevdalılarını Fidan Dikimine Bekliyoruz."

9 saat önce
Yorumlar

Other Posts
05.11.2025 - Kudüs: Kutsal Şehir mi, Yoksa Dünyanın Enerji Kalbi mi? 28.10.2025 - Kutsal Kâse: Tanrısal Bilincin Kapısı 25.10.2025 - Yüksek Farkındalık Çağında Serbest Enerji: İnsanlığın Bir Sonraki Sıçraması 20.10.2025 - Bir An Daha: Ölüleri Yaşatmanın Fotoğrafik Bilimi- Simile-Viventem 16.10.2025 - İlk Dondurulan Adam Yeniden Uyanırsa: Sadece Beden mi, Yoksa Ruh da mı Geri Dönecek? 13.10.2025 - Lyraan’ın Güncesi: Atlas’ın Kalbinden 13.10.2025 - 3I/ATLAS: GERÇEKTEN BİR KUYRUKLU YILDIZ MI, YOKSA KOZMİK BİR MESAJ MI? 07.10.2025 - Atlantisli Yıldız Tohumları Kozmik Rahimden Yankılanan Hatıralar 06.10.2025 - Yıldız Tohumları Gerçek mi? 05.10.2025 - 3 – 6 – 9: Kozmosun Gizli Anahtarı 03.10.2025 - Titreşimin Mimarisi: Om’un Ötesine Uzanan Yol 01.10.2025 - Kendime Öğütler 23.09.2025 - Geçmişi Değiştiren Deney: Kuantumun Tuhaf Zaman Oyunu 22.09.2025 - 500T’de bir Sürahi Nine 19.09.2025 - Astroloji Bilir 16.09.2025 - Cadının Aynasında: Işığın ve Gölgenin Hikâyesi 12.09.2025 - Kaç Adamla Oldun…? 11.09.2025 - Kız kısmı okuyup da ne yapacak? 10.09.2025 - 80 Kilo Daha Hafif 07.09.2025 - Rosalinda – Ahtapot’un gölgesinde Aşk 07.09.2025 - Walter Russell ve Kuantum Çağının Yankısı: Unutulmuş Geleceğin Hatırlanışı 05.09.2025 - Karanlıkta Bir Işık: Fatma ve Çocuk 04.09.2025 - Son Baharda Aşk 03.09.2025 - Eylül’ün Eşiğinde: Işığın ve Gölgelerin Dansı 02.09.2025 - Hatırlamanın Zamanı: Dünya’nın Unutulmuş Hikâyesi 02.09.2025 - Beyaz Cadılar: Işığın Kadim Muhafızları 01.09.2025 - Ayten’in Işıkla Sınavı 30.08.2025 - Evde Misafir Var: Tahliye Planı ve Acil Çıkış Haritası 29.08.2025 - Cenazeye Gitmedim 29.08.2025 - PEGASUS PROJESİ: ZAMANIN PERDELERİNİ ARALAYAN GİZLİ DENEYLER 28.08.2025 - Kozmik Hafıza: Akaşik Kayıtların Kapısını Aralamak 24.08.2025 - Kozmik Gizem: ASKAP J1832-0911 23.08.2025 - 3I/Atlas: Uzaydan Gelen Bir Ziyaretçi mi, Yoksa Kozmik Bir Sondaj Aracı mı? 22.08.2025 - PENCERENİN ARDINDA 17.08.2025 - Fedakârlık Nereye Kadar? 10.08.2025 - Çocuklarıma Hayat Dersleri 09.08.2025 - DUYMAYAN KİM? 03.08.2025 - Kadın Dilinden Anlama Sözlüğü – Damat adayına tavsiyeler 02.08.2025 - Erkek Manifestosu (Bir Anadolu Eri’nin Haykırışı) 29.07.2025 - Dino Mahallede 26.07.2025 - Hijyen Sanatı 23.07.2025 - Bir Şey Yapacaktım ama Ne? 20.07.2025 - Bir Kahve Alır mıydınız? 19.07.2025 - Mırnav’ın Açlık Savaşı 18.07.2025 - Gülbahar Teyze ve Üç Cingöz 17.07.2025 - Cinayet Kulübü 15.07.2025 - Ayın Karanlık Yüzü 14.07.2025 - Porselen Bebek 10.07.2025 - Karga Kardeşliği: Kanat Kanata İntikam 09.07.2025 - Kâmil ve Mahalle Savaşları 29.06.2025 - Son Fırça Darbesi 28.06.2025 - Bir Tutam Sır 26.06.2025 - Selahattin ve Sihirli Hoparlör 23.06.2025 - Karabıyık: Sucuğu kim yedi? 20.06.2025 - VIZBEY’İN BODRUM GÜNLÜKLERİ 19.06.2025 - BEYAZ ATLIYI BEKLERKEN 18.06.2025 - DELİ KİM? 16.06.2025 - Kozmik Dolmuş Günlükleri 3 Stardate-2 Yaş Krizi Galaksisi 14.06.2025 - Orda Bir Köy Var Uzakta 13.06.2025 - ARŞİV 11.06.2025 - Kozmik Dolmuş Günlükleri 2_Kaynanaların Gözü Üzerimde 10.06.2025 - Hayat Ağacı (Tree of Life) 09.06.2025 - Kim Bu Bebek! 07.06.2025 - Kali Yuga’dan Satya Yuga’ya Geçiş: Kozmik Döngüde İnsanlığın Uyanışı: Ezoterik, Kabalistik, Felsefik ve Tasavvufi Perspektiflerden Derinlemesine Bir İnceleme 05.06.2025 - KUTSAL KAN: TOMRİS 05.06.2025 - ERTESİ GÜN 05.06.2025 - UYUYOR GİBİ... 03.06.2025 - GÜNEŞTEN GELEN 02.06.2025 - Yalanın Kızı 30.05.2025 - YENİ BİR ÇAĞIN EŞİĞİNDE 25.05.2025 - 144.000: IŞIĞIN SON SAVAŞI 19.05.2025 - Karanlık Çağ - Deniz Kavimleri (MÖ 1200–800) 15.05.2025 - Gölge Mekân – Seçilmişlerin Kulübü 08.05.2025 - BAY KURT 02.05.2025 - YİTİK EŞİK 30.04.2025 - ADIMI KANLA YAZDIM 30.04.2025 - Kurt Mitolojisi: Kültürler Arası Bir Sembolün İzinde 25.04.2025 - SON DURAK 21.04.2025 - YUVAYA DÖNÜŞ 18.04.2025 - SAKLAMBAÇ 18.04.2025 - Süper Ruh: Evrensel Bilincin Uyanışı 17.04.2025 - LANETLİ YÜZÜK 15.04.2025 - KÖK 14.04.2025 - AYSU VE GÖLGELER KAPISI 11.04.2025 - SİSLERİN İÇİNDEN GELEN 09.04.2025 - ZAMANIN YANKISI 07.04.2025 - Beneath the Endless Waves 07.04.2025 - Arzın Merkezine Bir Bakış: Oyuk Dünya Teorisi 04.04.2025 - İLAHİ DÖNÜŞÜM 31.03.2025 - SAAT 3:12 31.03.2025 - YERALTININ GİZEMLİ DİYARLARI: KADİM MİTOLOJİLERDEN EZOTERİK SIRLARA 25.03.2025 - Sonsuz Dalgaların Altında (Denizkızlarının öyküsü) 25.03.2025 - Ejderhalar: Mitolojiden Gerçekliğe, Kültürler Arasında Bir Yansıma 20.03.2025 - Yıldızların Çocukları – Esmeralda’nın Hikâyesi 20.03.2025 - İSİS:KADİM TANRIÇANIN KÖKENİ VE DÜNYAYA YAYILIMI 15.03.2025 - Kediler, Sfenksler ve Kadim Medeniyetler: Bilim ve Ezoterizmin Kesişimi 10.03.2025 - Kaybolan Halkın Işığı 10.03.2025 - Megalitik Yapılar, Kristal Teknolojisi ve Kozmik Enerji: Atlantis’ten Göbeklitepe’ye Ulaşan İzler 07.03.2025 - Tarih Öncesi Nükleer Savaş: Mitolojiler, Arkeolojik Kanıtlar ve Alternatif Teoriler 04.03.2025 - Kadim Uçan Araçlar ve Gizli Teknolojiler: Vimanalar, Anunnaki ve NASA’nın Derin Uzay Sırları 02.03.2025 - AHİT SANDIĞI: KAYIP MİSTİK TEKNOLOJİ VE SAKLANAN SIRLAR 27.02.2025 - İNSANIN YARATILIŞI: MİTOLOJİ, BİLİM VE DNA’NIN SIRLARI 24.02.2025 - LİLİTH: UNUTULMUŞ TANRIÇADAN ŞEYTANİ DİŞİLE 20.02.2025 - YILAN İNSANLARIN SIRRI: DNA, İNSANIN YARATILIŞI VE EZOTERİK BİLGELİĞİN VE GİZLİ TARİHİN ŞİFRELERİ 17.02.2025 - Nefilimler: Yeryüzüne İnen Tanrılar mı, Uzaylı Hibrit Irk mı? 17.02.2025 - Peygamber Enok: Tanrı’nın Katına Yükselen Peygamber mi, Uzaylılarla Buluşan Bilge mi? 14.02.2025 - HZ. İBRAHİM: TARİH, MİTOLOJİ VE EZOTERİK GELENEKLERİN KESİŞİM NOKTASI 12.02.2025 - Tufan Efsaneleri: Nuh’un Gemisi ve Kadim Hafızanın İzleri 10.02.2025 - Bike’nin Kadim Sırlar Defteri 09.02.2025 - Ruhun Sonsuz Yolculuğu
ad image
ad image